Bu sayımızda Asrın Güreşçisi, Cumhurbaşkanımızın Başdanışmanı Hamza YERLİKAYAyla güzel bir röportaj gerçekleştirdik. Hamza YERLİKAYAnın samimi tavırları ve spor adına güzel düşünceleri bizleri çok sevindirdi. Röportajımızda Hamza YERLİKAYAnın şu sözleri beni derinden etkiledi: Milli Eğitim Bakanlığı olmadan spor olmaz, sporcu yetişmez. Benim kanaatim İlkokullarda beden eğitimi dersi an az 5 saat olmalı ve bu derslere beden eğitimi öğretmenleri girmelidir. Çok doğru bir tespit. İlkokulda 5 saat fiziksel etkinlikler dersi var ve derste spor yapılmıyor. Fiziksel etkinlikler dersinde çocuklar Türkçe ve Matematik gibi dersler görüyor. Bunun sebebi ise şu an ki mevzuata göre bu derse sınıf öğretmenleri giriyor. İlkokulda İngilizce, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerine branş öğretmenleri girerken spor gibi çok önemli bir konuda bu derslere sınıf öğretmenleri giriyor. Peki bu neyi gösteriyor biliyor musunuz? Milli Eğitim Bakanlığının Beden Eğitimi ve Spora verdiği önemi gösteriyor. Bir de şu söylem var: Beden Eğitimi Öğretmenleri de al topu oyna diyor. Peki, soruyorum sizlere: Yıllardır İngilizce dersi görüyoruz ama İngilizce konuşamıyoruz. Yıllardır Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi görüyoruz ama maalesef ki ülkemizde dinsizlik ve ahlaksızlık almış başını gidiyor. Peki bu hocalarımız görevlerini yapmıyor mu? Hayır tabi ki de! Her kurumda olduğu gibi bizim kurumumuzda görevini aksatan arkadaşımız olabilir. Yukarıdaki söylem tüm beden eğitimi öğretmenlerinin çalışmadığı anlamına gelmez. Sosyal medya hesaplarımıza o kadar güzel çalışmalar geliyor ki anlatamam, izlemeniz gerek. Ben inanıyorum ki çoğu beden eğitimi öğretmeni arkadaşımız dersine gereken önemi veriyor.
Maalesef ki ülkemizde spora bakış açısı olumsuz! Sporu yönetici-lerimize bir türlü sevdiremedik. Esasen ülkemizdeki spora olumsuz bakışı çözmek çok basit. Gençlik ve Spor Bakanlığına sporun içinden gelen kişilerin gelmesiyle ve Milli Eğitim Bakanlığına Spor Şubesi Biriminin kurulmasıyla olumsuz düşüncelerden kurtulmak mümkündür. Bununla birlikte Milli Eğitim Bakanlığı, her okula zorunlu egzersiz ve spor kursu getirirse ülkemizin spor sorunu kalmayacaktır. Düşünsenize haftada 3 gün zorunlu spor! Öğrenciler spor yaptıkça, yöneticiler de okulda spor kursları açtıkça puan alacak. İşte bu dediğim sistem uygulanırsa spor adına çok büyük bir gelişme olur. Bu vesileyle ilkokul çağındaki çocuklar sporu alışkanlık haline getirip spor kültürü kazanmış ve sınav kaygısından da kurtulmuş olacaklar. Yöneticiler de otomatik olarak puan almak için okulda sportif etkinlik-lere yer vermek zorunda kalacaklar. Böylelikle çocuklar hem spor yapacak hem de derslerine çalışacak. Yeter ki isteyelim, istersek her şey olacak da maalesef istemiyoruz.
Son yıllarda spor adına güzel çalışmalar yapılıyor ama yetersiz. Yukarıda da belirttiğimiz gibi ilkokul seviyesine inilmedikten sonra yapılan tüm çalışmalar boşa olacaktır. Buradan yetkililere sesleniyorum; Ülkemizin geleceği için, spor kültürü oluşturmak için Milli Eğitim Bakanlığında spor seferberliği ilan edelim. Öncelikle Milli Eğitim Bakanlığında spor şubesi oluşturalım. İlkokuldan itibaren Beden Eğitimi ve Spor dersinin sayısını arttıralım. Okullarda zorunlu egzersiz ve spor kurslar açalım. Okullara nasıl ki ücretsiz kitap, tablet, süt, üzüm vs. dağıtılıyorsa ücretsiz spor malzemesi dağıtalım ya da spor ödeneği çıkaralım. Salonu olmayan okullara salon yapalım. Haydi var mısınız?