mehmetdemirkol @ hotmail.com

Antrenör takımından Valbuena takımına... Geçen yıl 11. haftada o ünlü Osmanlıspor maçından sonra Valbuena hızlı bir şekilde ilk 11’in dışına çıkmıştı, hatırlarsınız. Fenerbahçe lider Galatasaray’ın 9 puan gerisinde lig 7.’siydi. Fransız kulübeye gidince Fenerbahçe devreyi Galatasaray’ın 2, Başakşehir’in 3 puan gerisinde kapattı. Valbuena savunmaya yardım etmediği için değil taktik disipline uymadığı için formayı kaybetmişti o gün. ‘Antrenör Takımı’ olmak için bu gerekiyordu. 1 yıl sonra Fenerbahçe küme düşme hattında ve bu kez Koeman ‘Valbuena takımı’nı etkili bir çözüm olarak masaya koydu. Frey, Hasan Ali, Elijf ve dün orta sahada mükemmel oynayan Isla onu taşıdılar. Koeman ona 3. bölgede özgür bir ortam tanıdı. Fazlalık değil oyunun mobil merkezi olarak lanse etti. Yani demek ki takımı değiştirmiyorsan lideri değiştir lafı sadece teknik direktör için geçerli değil.

Gecenin sorusu

İkinci yarıda iyi işleyen 4-4- 2’den 4-2-3-1’e daha yakın bir oyuna neden geçildi. Enerji tasarrufu için mi? Amaç skoru tutmaksa tamam. Ama oyun geriledi.

Maçın starı

Valbuena ilk yarıda tutulması zor, hareketli ve serbest oyunuyla farklı yarattı. Fenerbahçe 2. bölgeye kadar rakibi bekledi ve onu mümkün olduğu kadar 2’den 3’e geçişte kullandı. Yani tehlikeli işler yapacağı yerde ve pozisyonda değil, tehlikeler yaratacağı yerde.

Maçın olayı

Skrtel ve Roman’ın geri kaçmaktansa ilk toplara önde basışı Fenerbahçe’nin oyun boyunu kısalttı. Frey’in öndeki pres çabası da gelince ev sahibi daha kompakt bir takım oldu.

Kısa mesaj

Erwin Koeman’la devam... Yeni bir maceraya gerek yok.

fanatik