Merhaba Kıymetli Okurlarımız,
2024 Paris Olimpiyat Oyunları 11 Ağustos Pazar günü oynanan müsabakalarla sona erdi. Öncelikle voleybol maçlarını evlerimize kadar getiren TRT’ye teşekkür ederim.
Filenin Sultanları yarı finalde İtalya’ya kaybedip final şansını yitirdikten sonra Brezilya karşısına bronz madalya için çıktı. Bu maçta da geçen seneki ritmini tutturamayan Milli Takımımız, dördüncü oldu. Bu dördüncülük, bugüne kadar takım sporlarında elde ettiğimiz en iyi olimpiyat derecesi olsa da sporseverleri tatmin etmedi.
Özellikle 2023 yılında yaşanan muhteşem zaferler, halkımızın beklentilerini direkt olimpiyat altınına yöneltmişti. Ancak yazılarımda dile getirdiğim gibi henüz 3.kez katıldığımız oyunlarda en gerçekçi hedef, basamak fark etmeksizin kürsüde yer almaktı. Bunca sakatlık, rahatsızlık ile bazı süreçlerin iyi yönetilememesi sebebiyle hedefe ulaşamadığımızı düşünüyorum. Sebep ve sonuçlarının her biri ayrı ayrı yazı konusu olur.
Takımımızın bu sezonki oyunu özellikle beklentileri yüksek olan voleybolseverler açısından istenilen seviyede değildi. Tabi ki bu yıldan çıkarılacak çok sonuç var! Ancak en önemli sonuç kazanılan tecrübelerdi. Olimpiyat oyunlarında sürekli yer almak daha önemli. Sonuç ne olursa olsun sahada terinin son damlasına kadar mücadele eden, sakat sakat fedakarlıkta bulunan tüm oyuncularımızı ve emeği geçen herkesi tebrik ederim. Tüm takıma iyi bir dinlenme, tedavi ile fiziksel ve düşünsel rahatlama dönemi diliyorum. Emeklerinizi görmek isteyenlerden biri olarak hepinize teşekkür ederim.
40 Yıl Sonra Altın Madalyasız Kaldık
Paris’te en büyük madalya beklentimiz olan branş voleyboldu. Ancak bu sezon Milletler Ligi ve Olimpiyat Oyunları’nda öyle çok sıkıntı ile uğraştık ki! Bunun bir mazeret değil; en önemli sebeplerden biri olarak algılanması gerektiğini düşünüyorum.
Team Türkiye olarak son 40 yılın en kötü oyunlarını yaşadık. Paris’te 18 branşta toplam 101 sporcuyla yer alıp 3 gümüş, 5 bronz, toplamda 8 madalya kazanabildik. 1984 Los Angeles’ten beri ilk defa altın madalya kazanamadan oyunları tamamladık. Tecrübeli sporcularımızın hedeflerine ulaşamadıklarını gördük. Bununla birlikte genç sporcularımızın gurur dolu mücadelesini izledik. Gelecek oyunlar için umutlandık ama tek bir altın madalya alamadan sıralamada 64.cü olabildik. Çoğunluğu gençlerden oluşan 85 milyonu aşkın nüfusa sahip olmamıza ve sıralamada önümüzdeki ülkelere bakınca üzülmemek elde değil. Bu, gerçekten üzerinde düşünülmesi gereken bir konu!
Olimpik Nesiller İçin Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Önemi
15 Temmuz 2022 tarihinde gazetemiz Aydınlık’taki yazıma geri dönerek devam etmek istiyorum. O yazımda spora başlama yaşının dörde kadar indiğini belirtip, çocukların küçük yaşta spora alıştırılmasının ve doğru eğitimler verilmesinin öneminden bahsetmiştim. Herkesin ilk spor eğitimcisi olan Beden Eğitimi öğretmenleriyle sportif alanda daha başarılı sonuçlar elde etmek konusunda bazı önerilerde bulunmuştum.
Unutulmaması gerekir ki, sporcu bir neslin iyi yetişmesi, iyi bir başlangıçla mümkündür. Bu sebeple Beden Eğitimi öğretmenlerinin okul öncesi döneminden itibaren göreve başlaması, taramalar yapması, potansiyeli olan çocuklarımızın ortaya çıkarılması için çalışmalar yapması şart! Yani yetenek keşfedecek öğretmenlere ve yetenek geliştirecek antrenörlere ihtiyacımız var! Sadece öğretmen ve antrenöre değil spor kültürünü oluşturacak, geliştirecek, yarışırken Fair Play ruhuyla rakibine saygıyı ön planda tutacak düşünce seviyesine sahip, liyakat sahibi yönetici ve spor insanlarına da ihtiyacımız var. Ülke olarak Beden Eğitimi dersinin öneminin fark edilmesi ve bu konuda ailelerin bilinçlendirilmesi ilk adım olmalı.
Yıllardan beri Olimpiyat Oyunları düzenlemek için 5 kez aday olan ülkemizin, geldiği nokta Paris Olimpiyat Oyunları’ndaki sonuç ise bazı şeylerin artık değişmesi kaçınılmazdır. İlk adım, bilimsel esaslara göre planlama yapılması, liyakat sisteminin yeniden devreye girmesi ve işinin ehli kişilerin göreve getirilmesi olmalıdır! Gençlerimiz yeteneksiz olmadığına göre altyapı ve eğitim sistemimizin çok yeterli olmadığından bahsetmek daha doğru geliyor bana.
Beden Eğitimi öğretmeni Mahmut Şafak’ın yeteneğini keşfettiği Arda Güler, şanslı olan gençlerimizden biri! Peki ya diğerleri? Diğer yetenekli çocuklarımızı kaybetmemek ve gizli kalmış cevherlerin keşfi için işinin uzmanı, bilimsel teorik ve pratik eğitimden geçmiş, yetkinliği spor olan Beden Eğitimi ve spor öğretmenleri daha fazla vakit kaybetmeden okul öncesinden başlayıp her kademede göreve başlamalıdır. Bu uygulama, en çok ihtiyacımız olan sporcu havuzuna yarar sağlayacaktır.
Son olarak 1984 Los Angeles’ta olimpiyat altını kazanamadan oyunları tamamlamıştık. 2028 yılında yine Los Angeles’ta yer alacağız. O tarihe kadar, sorumluların gereğini yapması tek beklentim. Spor adına büyük imkanların seferber edildiği ülkemizde en kısa sürede bir spor şurası düzenlenmeli ve çıkan sonuçlar çok iyi değerlendirilmelidir. Yani, hangi branş olursa olsun kazanmak için gereken şartlar belli. Ya yerine getirir kazanırsın ya da kazananları uzaktan seyredersin.
Kıymetli okurlarımız, bugün de beklediğimiz başarılara ulaşamadığımız bir olimpiyat süreci sonunda bazı çözüm önerilerimden ‘Haberiniz Olsun’ istedim. Kalın sağlıcakla.