Hürriyet gazetesinden Fatih Çekirge'nin sorularını yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk merak edilenleri tek tek açıkladı. İşte köşe yazısının o bölümü:
 

Küçüksu’da öğretmenevinde bir öğlen yemeği... Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un Bakü seyahati dönüşünde... Ceketleri çıkardık, Boğaz’a doğru bir hafta sonu sohbeti yaptık... Önce herkesin merak ettiği üç soru üç cevap...

1- TELAFİ EĞİTİMİ BU HAFTA NETLEŞECEK

Sordum:

- “Sayın Bakan herkes merak ediyor. Telafi eğitimi ne zaman başlayacak? Yüz yüze mi yoksa uzaktan mı olacak?”

Bunun kararı kabine toplantısı ve sayın Cumhurbaşkanımızın takdiriyle bu hafta başı netleşecek. Tabii Sağlık Bakanlığı’nın ve diğer ilgili bakanlıkların görüşleri de var. Tek başımıza alacağımız bir karar değil.

- Peki sizin görüşünüz nedir? Milli Eğitim Bakanlığı ne düşünüyor?

Biz telafi eğitiminin haziran ayı başında başlamasını ve yüz yüze olmasını istiyoruz. Çünkü burada çocukların akademik eğitimlerinin telafisinden çok, onların psikolojik ve fiziksel telafileri bizim için önemli. Akranlarıyla oynamayan, evlere kapanan çocukları özgüvenleri açısından ruhsal olarak geliştirmeliyiz. Bu da yüz yüze olur.

2- OKULLARI EYLÜLDE AÇMAYI PLANLIYORUZ

Bakan Selçuk bu konuda kesin konuştu:

İklim koşulları açısından okulların ağustos ayında açılması bize göre doğru değil. O nedenle okulları sonbaharda (eylül gibi) açmayı planlıyoruz.
3- KARNELERİ 2 TEMMUZ’DA VERECEĞİZ

Evet, milyonlarca ailenin beklediği bu cevapların ötesinde sıcak gündemden daha farklı konulara geçtik. Hemen söylemeliyim ki Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ve arkadaşları kelimenin tam anlamıyla eğitimde “sessiz devrimler” yapmışlar.

Boğaz’a doğru sakin sakin, her konuyu en ince ayrıntısına kadar konuştuk. O kadar güzel şeyler anlatıldı ki. Hepsini buraya almam mümkün değil.

Biliyorum birçoğunu, basının eğitim konularındaki etkin kalemi Nuran Çakmakçı zaten yazıyor. Ben de daha çok, sıcak haber yerine Ziya Hoca’yla insan hikâyelerine yönelik bir sohbet yaptım. Dedim ya; “Ceketleri çıkardık.”

Masada Danışman İpek Coşkun ve basın müşaviri Ubeydullah Yener de var. İpek Hanım tasarım atölyelerini, yarattıkları markaları büyük bir heyecanla anlatıyor.

Bu arada Olgunlaşma Enstitüleri bu tür tasarım atölyelerine dönüşmüş. Ve şimdi dünyanın en işlek alışveriş kentlerine açılacak mağazalar zincirine doğru yol alıyor. Çok iyi isimlerle çalışıyorlar, ben birisini öğrendim. Haremlik’ten sevgili arkadaşım Banu Yentur.