Bu ülkenin Yüzme Federasyonunun olimpik bir havuzu yok ve aqua parklardan havuz kiralayarak sporcu yetiştiriyor. Kira bedelleri federasyonun işlettiği otoparktan elde ediliyor.
Bu ülkenin ilk Dünya Gençler Boks Şampiyonu ve sayısız uluslararası madalya sahibi boksörü Sinan Şamil Sam, karaciğer yetmezliği yüzünden tam bir senedir ölüm döşeğinde bekliyor. Boks Federasyonunun ilgisizliği nedeniyle Almanya adına maç yapan boksörün hastane masraflarını Alman sponsorlar karşılıyor.
Bu ülkenin ev sahipliğini yaptığı Erzurum Kış Olimpiyatları nda hiçbir milli sporcumuz müsabakalara katılamayacak durumdaydı çünkü ilgili branşlarda yetişmiş ve lisanslı sporcumuz yoktu. Bu nedenle Türk bayrağı federasyonun apar topar Türk vatandaşlığı verdiği 6 adet yabancı sporcuyla temsil edildi.
Bu ülkenin Türkiye Jokey Kulübü isimli ve yüzbinlerce liralık değeri olan kurumu her gün İstanbul, İzmir, Adana, Ankara ve Gaziantep te koşu düzenleyerek milyonlarca liralık bahis oynatıyor ancak bu ülkenin uluslararası koşularda müsabakaya çıkmış tek atı ve jokeyi yok. Buna karşın Türkiye Jokey Kulübü oynattığı bütün kuponlardanYurtdışı Temsil Katılımıadı altında pay kesiyor.
Bu ülkenin Çekiç Atma, Disk Atma, Okçuluk, Mızrak, Yüksek Atlama ve Uzun Atlama müsabakalarında tek bir Olimpik derecesi yok ve yine bu ülkenin Artistik Jimnastik, Ritmik Jimnastik, Paralel, Kulplu Beygir ve Halka branşlarında başarıyı geçtik; olimpik lisanslı tek bir sporcusu bile yok. Atletizm Federasyonu 2009, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında tam dört kez bütçe yenilemesine rağmen, sporcuları çalıştıracağı doğru dürüst salon ve antrenör eksikliği yüzünden Olimpiyatlara kabul ettireceği sporcu bulamıyor. Bu nedenle Rusya, Ukrayna, Polonya ve Makedonya dan sporcu ithal etmeye hazırlanıyor.
Bu ülke görüp göreceği en başarılı maraton koşucusu Süreyya Ayhan ı, hocasıyla aşk yaşadığı için aforoz etti. Arkasından Etiyopya dan devşirme Elvan Abeylegesse ile gümüş madalyaya razı oldu.
Şimdi önce maratonda, arkasından halterde ve derken güreşte arka arkaya patlayan doping skandallarına neden şaşırıyoruz? Neden sporcularımızın doping yapmış olmasına hayret ediyoruz ki? Bu ülkeBen sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severimgünlerinden çıktı, insanlara küfür eden sporcu müsveddelerine flama taşıtma noktasına birden bire gelmedi.
Bu ülke bir mahalle takımı olan Kasımpaşaspor a, İstanbul un en değerli otoparklarını peşkeş çekip işlettirmeye birden bire gelmedi. Bu ülke iki büyük İstanbul takımının maçını görülmemiş bir ödleklik sergileyerek Kayseri de oynatmaya birden bire gelmedi. Bu ülke iktidarın hoşuna gitmeyen bir basketbolcunun milli takıma alınmaması noktasına birden bire gelmedi. Ve bu ülke futbolcu eskisi şahıslarınZamanında bize namaz kıldırmadılar, oruç tutturmadılardiyerek ezik büzük gezmesine birden bire gelmedi.
Bu ülkenin tam 6987 adet Futbol Kulübü, yaklaşık 98.000 lisanslı futbolcusu, 20.000 den fazla futbol hakemi, sabahtan akşama kadar futbol yorumu yapan sayısız TV. programı, Lig TV isimli bir kanalı, İddia isimli bir bahis kurumu ve milyonlarca dolarlık bir finansı var ancak yine bu ülkenin son 10 senedir Avrupa ve dünya ölçeğinde tek bir kupası ve başarısı yok. Öyle ki; milli takım son Dünya Kupası na bile katılamadı. Ve Cumhuriyet tarihimizin en büyük şike davası sonucu ülkenin irili ufaklı bir sürü takımının, oyuncusunun ve teknik direktörünün kulüp başkanlarıyla birlikte şike yaptıkları tescillendi.
Beden Eğitimi derslerininboşders olarak görüldüğü, spor denince akla sadece futbolun geldiği, AMK isimli bir futbol gazetesinin olduğu, 7 den 70 e herkesin futbol denince teknik direktör kesildiği, bütün ulusal kanalların en az 2-3 tane futbol yorumu programı yayınladığı, liseli gençliğin en yaygın spor etkinliğinin İddia kuponu doldurmak olduğu ve siyasilerin taşra mitinglerinde boyunlarına yerel futbol takımlarının atkısını takmasının adet olduğu ülkede, sporcunun doping yapmasına şaşırılmaz.
Şaşırılması gereken; TRTSPOR un bayan voleybol maçlarını, bayan yüzme müsabakalarını ve bayan güreş oyunlarını neden yayınlamadığıdır. Şaşırılması gereken; paralimpik olimpiyatlarda ülkemizi başarıyla temsil eden engelli sporcularımıza, neden aylık 340 TL gibi gülünç bir ödenek veriliyor olmasıdır. Şaşırılması gereken; bilardo oyununu saygın bir federasyon yapısına kavuşturmak isteyen dünyaca ünlü bilardocumuz Semih Saygıner in yalnız bırakılmasıdır. Ve şaşırılması gereken; bir araya gelen 20 tane milletvekilinin hemen halı saha maçına tutuşup, TBMM Spor isimli amatör kulübün sadece futbol dalında müsabakalar yapmasıdır.
Futbol kitlelerin afyonudurdiye boşa dememişler. Bunca insan afyon çekerken iyisiniz de, bir kaç sporcu hap alınca mı şaşırdınız?
Murat Serdar Arslantürk
http://blog.radikal.com.tr/Sayfa/turkun-sporla-imtihani-30087