Okçuluk sporunda başarı kazanılması için uzun yıllar mücadele verildiğini vurgulayan Ergin, "2016 Rio Olimpiyatları'nda ülkemizi temsil etme başarısı gösteren milli okçular Yasemin Ecem Anagöz ile Mete Gazoz'un verdiği mücadele herkes tarafından takdirle karşılanmıştı. Okçuluk sporu o günden beri sürekli yükselişte. Bu başarı okçuluğun tanınmasına, bilinmesine yol açmıştı. Daha sonra 2021 yılında Mete Gazoz'un kazandığı altın madalya bizi daha da ünlü hale getirdi." diye konuştu.
Ergin, bu ilgiliyi doğru şekilde yöneterek, ileride çok daha fazla madalyanın Türkiye'ye getirilebileceğini kaydetti.
"Bütün kulüplerimize yoğun ilgi var"
Türkiye Okçuluk Federasyonunun çalışmalarını anlatan Ergin, şunları kaydetti:
"Biz de Türkiye Okçuluk Federasyonu olarak ilgiyi çok doğru bir şekilde karşılayabilmek, okçuluğun nasıl bir spor olduğunu, okçuların nasıl insanlar olduğunu halkımıza doğru bir şekilde anlatabilmek için tüm hazırlıklarımızı yaptık. Teknik kurullarımızla, diğer komitelerimizle yaptığımız toplantılarla ülke çapında okçuluğu en iyi şekilde anlatabilmek, insanlara tanıtabilmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bütün kulüplerimize yoğun bir ilgi var. Bu yüzden ilgiyi karşılayabilmek adına antrenörlerimizi en iyi şekilde donatmaya, onların bilgi birikimini artırmaya çalışıyoruz. Bu anlamda eğitim faaliyetlerimize hız verdik. Sosyal medyanın etkin kullanılıyor olması bizim için de çok büyük bir avantaj. Dijital dünyada da federasyonumuzu ve ülkemizi en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz. Bu ilgiyi doğru karşılamak için verdiğimiz mücadele yerini buluyordur diye düşünüyorum."
"Örnek olabilmek madalya kazanmaktan daha güzel"
Olimpiyat şampiyonu Mete Gazoz da okçuluk sporuna olan ilginin her geçen gün artmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Gazoz, "Okçuluk sporunun bizim başarılarımızdan sonra daha çok konuşuluyor olması gurur verici bir şey. Genç bir kardeşimizin, bizi görüp okçuluk ya da başka bir branşa başlaması, ileride sporcu olmayı düşünmesi bile bizim için çok güzel bir şey. İleride bir sporcunun 'ben Mete ağabeyi izledikten sonra spora başladım' demesi bambaşka bir gurur , bambaşka bir duygudur diye düşünüyorum. Bunu düşünmek madalya kazanmaktan daha güzel." ifadelerini kullandı.