TFF'nin açıklaması

Süper Lig Kulüpler Birliği Vakfı tarafından Türkiye Futbol Federasyonu’na içeriği sosyal medya hesabından da kamuoyuna duyurulan 08.07.2021 tarihli bir mektup gönderilmiştir.

Federasyonumuzun Süper Lig Kulüpler Birliği Vakfı’na cevaben gönderdiği 14.07.2021 tarihli mektubu şu şekildedir:

“08.07.2021 tarih ve 2021/87 sayılı yazınız tarafımıza ulaşmıştır. Yazınızda; TFF ile yayıncı kuruluş arasındaki sözleşmenin sürekli tadil edilerek kulüplerin her sene finansal zarar görmesi, Merkez Hakem Kurulu, Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurullarının atama ve işleyişleri, yabancı oyuncu sayısındaki kulüplerin taleplerinin göz ardı edilmesi ve Kulüp Lisans Talimatı kriterlerinin ülke gerçekleri dışında kalması durumlarının Türk futbolunun sürdürülebilir olmasını artık imkânsız kıldığı belirtilerek Kulüpler Birliği’nin uygunluğu olmadan alınacak kararların kabul edilmeyeceğini, yayın ihale sürecinin tarafınızca yapılması ve yönetilmesi gerektiği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Kamu Denetçiliği Kurumu tavsiye kararları uyarınca Türk futbol yargı sisteminin bağımsız ve Genel Kurul tarafından seçilerek oluşturulması, MHK’da liyakatin esas olması ve alınan kararların şeffaf olması, yabancı oyuncu sayısı konusunda alınan karardan ivedilikle geri dönülmesi, Kulüp Lisans Talimatı kriterlerinin pandemi koşulları ve kulüplerin gerçekleri doğrultusunda yeniden oluşturulması, daha önce tarafınızca iletilen fakat cevap alınamayan veya olumsuz cevap alınan tüm taleplerinizin yeniden değerlendirilmesi talep edilmiştir.

Türkiye Futbol Federasyonu ile yayıncı kuruluş arasındaki ilişkiler hakkında:

Yürürlükte bulunan Yayın Hakları Sözleşmesi 21 Kasım 2016 tarihinde 5 sezonluk imzalanmıştır. Yürürlükte bulunan Yayın Hakkı Sözleşmesine ait Şartname, Kulüpler Birliği Vakfı temsilcilerinin de yer aldığı Yayın İhalesi Komisyonunda görüşülmüş ve oluşturulan komisyonun görüşleri doğrultusunda ihale şartnamesi hazırlanmış ve ihale neticesinde Yayın Hakkı Sözleşmesi, Krea İçerik Hizmetleri ve Prodüksiyon A.Ş. ile imzalanmıştır. Sözleşme döneminin ilk iki sezonu boyunca sözleşme şartlarına göre tüm tahsilatlar yapılarak Kulüplerimize dağıtılmıştır.

Sözleşmenin üçüncü sezonunun başlangıcında döviz ve enflasyon şartları gereği Kulüpler Birliği’ne bilgi verilerek ve yetkililerinin görüşleri de alınarak, sözleşme bedelinde indirim yapılmıştır. Yapılan indirimler sizlerin ve kamuoyunun bilgisi dahilindedir.

Akabinde, 2019-2020 futbol sezonunun ikinci yarısında tüm dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan Covid-19 salgını nedeniyle futbol müsabakalarının durmak zorunda kaldığı dönemde başta ilgili dönemdeki Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı, Vakfınızın temsilcileri ve kulüp temsilcileriyle yaşanan süreç hakkında toplantılar yapılmıştır. Bu toplantılar; TFF ile Yayıncı Kuruluş, TFF, Yayıncı Kuruluş ve Kulüpler Birliği, Kulüpler Birliği ve Yayıncı Kuruluş katılımıyla birçok kez gerçekleştirilmiştir. Nihayetinde 12.06.2020 tarihinde müsabakalar oynanmaya başlamış ve dönemin Kulüpler Birliği Vakfı Başkanının bilgisi dahilinde 2019-2020 sezonuna ilişkin Covid-19 salgınının yarattığı olumsuz etkiler göz önünde bulundurularak sözleşme bedelinde indirim yapılmasına ilişkin Yayıncı Kuruluşla anlaşmaya varılmıştır.

2020-2021 sezonunda ise Covid-19 salgının devam etmesi nedeniyle Yayıncı Kuruluş tarafından sözleşme bedelinde indirim yapılması talep edilmiş, yine bu hususlar hakkında dönemin Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı ve kulüplerimizin bilgisi dahilinde görüşmeler gerçekleştirilmiş ve nihayetinde 17.11.2020 tarihinde T.C. Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Mehmet Muharrem Kasapoğlu tarafından Kamuoyuna duyurularak, 2020-2021 sezonu bedeline ilişkin yayıncı ile ek sözleşme imzalanmıştır.

Bununla birlikte Yayıncı Kuruluş, 2020-2021 sezonu yayın ücreti üzerinde anlaşmanın sağlandığı 17.11.2020 tarihinden sonra ticari işletmelerin kapatılması ve kulüpler tarafından yayıncı kuruluş aleyhine yapılan protestolar nedeniyle, bu sezona ilişkin sözleşme bedelinde yeniden indirim talep etmiştir. Yayıncı Kuruluşun bu talebi, TFF tarafından kabul edilmemiş ise de 2020-2021 sezonu son taksiti sözleşmede belirtilen süre içerisinde ödenmemiş, daha sonra 150.000.000 TL’lik, kısmi bir ödemede bulunulmuştur. Halihazırda Yayıncı Kuruluş tarafından 2020-2021 sezonu son taksitine ilişkin TFF’ye 142.000.000 TL tutarında ödeme yapılması beklenmektedir. Söz konusu konuya ilişkin gerekli yasal bildirimler süresi içerisinde yapılmış ve süreç takip edilmektedir.

Aynı şekilde Yayın Hakları Sözleşmesinin son dönemine ilişkin, siz Kulüpler Birliği’nin bilgisi dahilinde görüşmeler ve toplantılar devam etmekte olup, 2021-2022 futbol sezonu ilk taksitine ilişkin yasal bildirimlerin yapıldığını belirtiriz.

Yukarıda belirtilen sebeplerle, “Türkiye Futbol Federasyonu ile yayıncı kuruluş arasındaki ciddiyetten uzak ilişki” nedeniyle kulüplerin finansal zarara uğratıldığı şeklindeki ithamlar asla kabul edilemez. TFF, kulüplerimizin ve Türk futbolunun menfaat ve haklarını korumak için çalışmalarını kararlılıkla sürdürecektir.

Merkez Hakem Kurulu, Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurulu’nun atama ve işleyişleri hakkında:

Merkez Hakem Kurulu, Disiplin Kurulları ve Tahkim Kurulu 5894 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ve TFF Statüsü’nde belirlenen usul ve yetkiye dayanarak görevlendirilmektedir. TFF Statüsü uyarınca bahse konu kurullar görevlerinde bağımsızdır. TFF yönetiminin, Merkez Hakem Kurulu, Disiplin Kurulu veya Tahkim Kurulu üyelerini görevden alma ve yenisini atama yetkisi bulunmamaktadır. Üyeler istifa etmedikçe veya çekilmiş sayılmadıkça yerlerine yenisi atanamaz.

Yazınızda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Kamu Denetçiliği Kurumu kararına atıfla “Türk Futbol yargı sisteminin bağımsız ve Genel Kurul tarafından seçilerek oluşturulması” yönündeki talebinize ilişkin, öncelikle hatırlatmak isteriz ki, özel hukuk hükümlerine tabi, özerk ve genel idareye bağlı olmayan TFF, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun denetim kapsamında değildir.

Bahse konu AİHM kararında TFF hukuk kurullarının Genel Kurul tarafından seçilmemesi bir ihlal olarak görülmemiştir. Bilakis, 28 Ocak 2020 tarihli Ali Rıza ve Diğerleri-Türkiye kararında, TFF Genel Kurulu delegelerinin büyük çoğunluğunun kulüp delegelerinden oluşuyor olduğu belirtilerek, kulüplerin etkin olduğu Genel Kurul’un seçmiş olduğu Yönetim Kurulu’nun Tahkim Kurulu’nu atıyor olması eleştirilmiştir. Bununla birlikte kararda; Tahkim Kurulu’nun Yönetim Kurulu tarafından atanması usulünün tek başına tarafsızlık ilkesini zedelemeyeceği, üyelerin görevlerini yerine getirirken bir baskıya maruz bırakılmaması, hiçbir talimat almaması ve görevlerini tam bir bağımsızlıkla yerine getirmesi şartları sağlandığı takdirde, bir mahkemenin üyelerinin atanması şeklinin tek başına o yargı organının bağımsızlığına ve tarafsızlığına zarar vermeyeceği tespit edilmiştir.

Bir diğer ifadeyle, Tahkim Kurulu ve diğer yargı kurullarının Yönetim Kurulu tarafından atanması veya Genel Kurul tarafından seçilmemesi AİHM tarafından ihlal olarak görülmemektedir.

Bununla birlikte, AİHM kararında somut olarak belirtilen kurul üyelerinin görev süreleri, bağımsızlık beyanı, göreve başlamadan önce yemin etmeleri gibi eksikliklerin ortadan kaldırılması için, 2020 yılı Genel Kurulu’nda statü değişikliği maddesi gündeme alınmıştır. Fakat 2020 Genel Kurulu’nda statü değişikliği için gerekli olan delege tam sayısının asgari üçte ikisinin katılımının bulunmaması sebebiyle ilgili gündem maddesi görüşülememiştir. TFF Hukuk Kurullarının yapısına ilişkin Statü değişikliği önerisi, 28.07.2021 tarihinde yapılacak TFF Olağan Genel Kurulu Gündemine tekrar alınmıştır. Taslak Statü değişikliği, 12.07.2021 tarihinde tüm Genel Kurul delegelerine gündem ve ekleriyle birlikte gönderilmiş olup, ayrıca yazımızın ekinde yer almaktadır.

Kulüp Lisans ve Finansal Fair Play Talimatı kriterleri hakkında:

UEFA ve ilgili Kurulu CFCB ile yapılan görüşmelerde, Kulüplerimizin mali yapılarının sürdürülemez hale gelmesi nedeniyle yeni bir denetim modeli ihtiyacı doğduğu tarafımıza iletilmiştir.

Bu kapsamda Takım Harcama Limitleri hayata geçirilmiştir. 2019 Haziran ayında yürürlüğe giren Takım Harcama Limitlerini ihtiva eden Kulüp Lisans ve Finansal Fair Play Talimatı; Kulüpler Birliği, Bankalar Birliği ve UEFA’ya danışılarak Kulüp temsilcilerinin katılımıyla ortaklaşa hazırlanmıştır. Bu durum dönemin Kulüpler Birliği Başkanı ve bazı Kulüp Başkanlarının basın açıklamalarıyla da sabittir.

Özellikle UEFA, tüm Avrupa kulüplerinin tabii olduğu Finansal Fair Play kurallarına Türk kulüplerinin de uyum sağlayabilmesi açısından talimat değişikliği konusunda önemli rol oynamıştır. İlaveten hatırlatmak isteriz ki, Kulüp Lisans ve Finansal Fair Play Talimatında yapılan değişikliğin ana sebeplerinde birisi de, Kulüplerimizin Bankalar Birliği ile imzaladığı yeniden yapılandırma sözleşmeleridir. Her ne kadar TFF, bu sözleşmelerde taraf değilse de Kulüp Lisans Talimatında yapılan bu değişiklikler, Kulüplerin Bankalar Birliği ile yaptığı sözleşmeler ile de uyumludur.

Talimatın yürürlüğe girmesini takip eden süreçte, Kulüpler Birliği ile yapılan görüşmeler sonrasında, gerek 2020-2021 sezonu gerekse 2021-2022 sezonu öncesinde talimatta değişiklikler yapılmıştır. 2021-2022 sezonu için yaşanan pandemi sebebi ile kulüplerimizin yaşadığı gelir kayıpları ve yabancı para cinsinden olan yükümlülüklerindeki artışlar göz önüne alındığı gibi bilançoları güçlü, borçları az olan kulüplerimiz için takım harcama limiti artış oranları arttırılmıştır.

Ayrıca yine pandemi koşulları göz önüne alınarak Takım Harcama Limitlerinde ilk yıl % 30, ikinci yıl %15 olan, bu sezon kaldırılmak üzere planlanan kabul edilebilir sapma oranı, 2020-2021 sezonunun da üzerine çıkartılarak %25 olarak kabul edilmiştir. 2021-2022 Sezonunda yabancı oyuncu ücretleri önceki yılın ortalama kurları ile (1 Euro = 8.96 TL) ile sabitlenmiştir. İlaveten bu sezon yapılan değişiklik ile takım harcama limitleri arttırma oranları esnetilerek, net borçları net gelirlerinin yarısından az olan kulüplerin gelir artışlarının (UEFA gelirleri, sermaye artışları ve talimatta belirtilen diğer tüm gelir artışları için) 1/3‘ünü değil %100’ünü takım harcama limitlerini arttırmak için kullanılması sağlanmıştır. Net borçları net gelirlerinin yarısından fazla ama iki katından az olan kulüpler, sezon içinde gelir artışlarının 1/3’ünü değil 2/3’ünü kullanabilecektir.

Tüm bu çalışmalar, Kulüpler Birliği ile ortak yapılan hazırlıklarla yürütülmüştür ki, her geçen gün daha iyi bir yapıya kavuşan sistemin uluslararası standartlarda olduğu UEFA’nın değerlendirmeleri ile de sabittir. Bugüne kadar olduğu gibi söz konusu talimatla ilgili taleplerinizi, Kulüp Lisans Kurulu’nun görüşleri doğrultusunda her zaman değerlendirmeye açık olduğumuzu bildiririz.

Yabancı oyuncu sayısı hakkında:

UEFA’nın Avrupa liglerindeki yabancı oyuncu sınırlamaları ve Süper Lig ile diğer Avrupa liglerini kapsayan verileri incelendiğinde, yabancı futbolcuların transferi ve ücretleri için yapılan ödeme ve üstlenilen yükümlülüklerin kontrol edilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmıştır.

Süper Lig’de; on yıl önce bir sezonda tescil edilen yabancı futbolcu sayısı 150 iken, iki katından fazla artarak geçen sezon 356 olmuştur. UEFA’nın incelediği 11 Avrupa ligi arasında sadece İngiltere ve İtalya’da yabancı sayısı Süper Lig’in üstündedir.

Süper Lig’deki yerli oyuncu oranı %75’ten %59’a düşmüştür, bu rakam Hırvatistan’ın ardından en yüksek düşüş olarak dikkat çekmektedir.

Süper Lig’de oynayan oyuncuların yaş ortalaması Avrupa'nın en yükseğidir. Yabancı oyuncu yaşı Hollanda’da 23 iken Süper Lig’de 28’dir. Transfer değerlendirmeleri yapıldığında, yabancı sınırlamasının kaldırılması ile 30 yaş altı Türk oyuncuların yerine 30 yaş üstü yabancı oyuncular geldiği net bir şekilde gözlemlenmiştir.

En önemli konulardan birisi, Süper Lig’in transfer gelirlerinin çok düşük olmasıdır. Oyuncular en yüksek değerlerinden satın alınmaktadır. Yerli oyuncularını yetiştiren Belçika, Hollanda ve Portekiz, Süper Lig kulüplerimizin elde ettiği transfer gelirlerinin iki katından fazla transfer geliri elde etmiştir.

Ayrıca kamuya açık platformlarda da görüleceği üzere, yabancı sınırlamasının olmadığı dönemde, yabancı para cinsinden oyuncu maliyetleri kulüp bilançolarını olumsuz etkilemiş; halka açık 4 büyük kulübün finansal borcu, 2014/15 yılı sonunda 1.7 Milyar TL iken, %330 artarak 2020/21 sezonunda 7.3 Milyar TL’ye ulaşmıştır. 2020/21 sezonunda 356 yabancı oyuncuya 268 Milyon Euro ücret ödemesi gerçekleşmiştir.

Yine yabancı sınırlaması öncesi 106 adet olan FIFA nezdinde açılan itilaf dosyaları, iki katına çıkarak 207 adet olmuş ve tutar Euro bazında %270 artarak 18 Milyon Euro’dan 50 Milyon Euro’ya ulaşmış; TL karşılıkları %722 artmıştır.

Yukarıdaki verilerin de açıkça gösterdiği üzere ve UEFA’nın da desteklediği yabancı oyuncu sayısında sınırlamaya gidilmesi bir zaruret haline gelmiştir. Dolayısıyla gerek Kulüp Lisans Sistemi gerekse yabancı kararına ilişkin düzenlemeler, kulüplerimizin uzun vadede sürdürülebilir finansal yapıya kavuşmaları için alınmıştır.

Ayrıca tekrar altını çizmek isteriz ki, ivedilikle geri alınmasını istediğiniz yabancı kararı, yeni verilmiş bir karar değildir. Malumunuz olduğu üzere; yabancı sınırlamasına ilişkin kararlar, 2020-2021 sezonu öncesinde alınmış, ancak Covid-19 salgınının devam ediyor olması nedeniyle kulüplerimizden gelen talep üzerine, bir defaya mahsus olmak üzere uygulaması bir sezon ertelenmiş ve bu durum da kamuoyuna ilan edilmiştir.

Sonuç olarak; göreve başladığımız ilk günden itibaren ben ve Yönetim Kurulum, aldığımız tüm kararları, UEFA ve FIFA normları, TFF Kanun, Statü ve Talimatları doğrultusunda ve şeffaf bir şekilde, sadece Süper Lig kulüplerimizi değil tüm diğer alt liglerin, amatör liglerin ve futbolun diğer paydaşlarının menfaatlerini gözeterek aldığımızı belirtir, müsabakalara çıkmamak gibi futbol tarihinde yeri bulunmayan, FIFA ve UEFA nezdinde kabul görmesi mümkün olmayan eylem ve söylemlerin Süper Lig markasına zarar verici ve Türk futbol kamuoyu tarafından kabul görmeyecek bir tutum olduğunu hatırlatır, yeni sezonda tüm kulüplerimize başarılar dileriz.” 

trtspor