Spor günümüzde bir yaşam tarzı olmuş ve uluslararası boyutlarda ülkelerin kültürlerini ifade etmesinde önemli bir araç haline gelmiştir. Kültürlerarası birleştirici gücü ve giderek artan rekabet olgusu ile dünyada ülkelerin prestijini kanıtlandığı bir alana dönüşmüştür. Bu noktadan bakıldığında, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ülkemizin kültürel ve demografik özellikleri göz önüne alınarak örgütlendiği görülmektedir. Bakanlığımızın misyonuna paralel bireyler yetiştirmeyi amaçlayan Spor Bilimleri Fakülteleri de “ülkemizin temel değerleri ve stratejik hedeflerine uygun eğitim sunmayı, evrensel spor kültürüne sahip bireyler yetiştirmeyi, ülkemizde ve dünyada başarılı sporcuları yetiştirecek eğitimcileri yetiştirmeyi, mensuplarının ve toplumun sosyal, kültürel ve sportif gelişimine katkı sunmayı ve bölgesinde spora hizmet etmeyi misyon edinmiştir.

   Genel olarak, sosyal ve ekonomik şartlar gibi faktörlerin sportif başarıda etkisi olduğu bilinsede, ülkelerini temsil eden sporcular arasındaki rekabetin artması, özellikle elit sporcuların yetiştirilmesinde yeni stratejilere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu noktada Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Spor Bilimciler arasında işbirliği önem kazanmaktadır.

  Ülkemizde ve dünyada başarılı sporcular arasındaki rekabetin arttığı günümüzde spor, uluslararası müsabakalarda elde edilen başarılar ülkemizde olduğu gibi tüm dünyada da büyük yankı uyandırmaktadır. Sporun toplumlar üzerindeki etkisini artırması ve toplumların spor yolu ile kendilerini ifade etmesi Olimpiyatlar gibi üst düzey müsabakaların önemini de artırmaktadır.

  Modern Olimpiyat Oyunları, ilk defa 1896 yılında Atina’da başlamış ve bütün dünya sporcuları dört yılda bir yapılan bu büyük spor festivalinde bir araya gelerek, gençliğin karşılıklı anlayış ve dostluk ruhu içeresinde yarışması, barışsever bir dünya kurulmasına katkı sunulması amaçlamıştır. Oyunlar,
jeopolitik konularından bağımsız olarak düzenlenmesi dünyanın bütün sporcuların barışı temsil etmesi ve dünya barışına katkı sunması, ülkelerin kendi kültürlerini ifade etmesinde önemli bir araç olmuştur. Zaman içinde olimpiyat oyunlarının ülkelerin ekonomik, siyasal, sosyal ve ülke tanıtımı noktasında da önemli bir yere sahip olduğu da görülmüştür.

  Ülkemiz ilk olarak 1924 yılında Paris’te yapılan olimpiyat oyunlarına katılmış, savaş ve farklı sebeplerden dolayı bazı olimpiyat oyunlarına katılmamıştır. Katıldığımız olimpiyatlara bakıldığında en önemli başarının Tokyo 2020 Olimpiyatları’nda olduğu görülmektedir. Yapılan son üç olimpiyat oyunlarının başarı grafiğine baktığımızda madalya sayısı açısından ülke sporumuzun Tokyo’da zirve yaptığı görülmüştür. Tokyo 2020 Olimpiyatları’na ait detaylı bir rapor Spor Bilimleri Fakülteleri Dekanlar Konseyi tarafından hazırlanarak Gençlik ve Spor Bakanlığımıza sunulacaktır.

  2012 Londra’da düzenlenen Olimpiyat Oyunları’nda 2 altın, 2 gümüş ve 1 bronz olmak üzere toplam 5., 2016 Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen Olimpiyat Oyunları’nda 1 altın, 3 gümüş ve 4 bronz olmak üzere toplam 8 madalya ve 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda ise 2 altın, 2
gümüş ve 9 bronz olmak üzere toplam 13 madalya alınarak katılan 205 temsilci arasında ülkemiz genel sıralamada 35. olarak tamamlamıştır. Bu olimpiyatın önemli farkı ise ilk defa okçuluk, boks, cimnastik ve karate branşlarında madalya alınmış olmasıdır. 108 sporcu ile katıldığımız Tokyo olimpiyatında 6 farklı branşta 13 madalya kazanılmış ve tarihimizde en fazla madalya sayısına ulaşılmıştır. Bu başarıda, bilimsel verilere dayalı çalışmaların ve yakın dönemimize ait gerçekleştirilen yönetsel davranışların
etkili olduğu düşünülmektedir.

   Spora ayrılan maddi ve zamansal kaynakların iyi yönetilmesi ve son yıllarda spor bilimleri alanına ve ülke sporuna katkı sunan kalıcı projelerin hayata geçirilmesi başarının elde edilmesinde en önemli araçtır. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Vakıf Üniversiteleri arasında "Türk Sporuna Yükseköğretimde Yüzde Yüz Destek" temalı mutabakat ve Özel Öğretim Derneği arasında "Sporcu Öğrencilerin Eğitiminde İş Birliği” protokolü ile gençlere “hem sportif kariyer hem de akademik kariyer” yapma imkânı sunulması elit, genç ve yıldız sporculara verilen değer ve desteğin sonucudur. Bu yönetsel davranışın göstergesi de Tokyo 2020 Olimpiyatları’nda ki başarıdır.

   İnsan egosunun sporda başarıyı olumsuz etkilediğinin bilinci ile hareket eden, mütevazi kişiliği ile gönül dostluğu kuran bakanımız sayın Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun Olimpiyat kotasını geçerek ülkemizi temsil etme hakkı kazanan tüm sporcularımızı gerek antrenmanlarında gerekse müsabakalarında yalnız bırakmayıp yanlarında bulunmasının sporcuların başarılı olmasında önemli bir etken olduğu düşünülmektedir.

  Olimpiyat kotası alarak, ülkemizi başarı ile temsil eden tüm sporcularımızı, onların yetişmesinde özverili ile çalışan antrenörlerimizi, yöneticilerimizi ve her daim yanlarında olan ailelerini gönülden tebrik ederiz. Son yıllarda spor bilimleri alanına ve ülke sporuna katkı sunan, kalıcı projelere imza atan Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Dr. Kasapoğlu başta olmak üzere ekibine ve bütün teşkilat mensuplarına şahsım ve Spor Bilimleri Fakülteleri Dekanlar Konseyi adına şükranlarımızı arz ederiz.

 

                                               Prof. Dr. Hürmüz KOÇ
                                         Spor Bilimleri Fakülteleri Dekanlar Konseyi Başkanı