Futbol
aşiretine mensup olanların diktatörlüğünde yönetilen ülkede, bu bireyler ülkeyi
babalarının çiftliği gibi kullanıyor, ülke zenginliklerinin çok büyük bir
bölümünü kendi menfaatleri için kullanarak zenginliklerine zenginlik katıyor ve
bunu yabancı ülkelerden getirdikleri bir çok kişi ile de paylaşıyorlardı.
Kendileri kadar güçlü olmasa da basketbol ve voleybol aşiretine mensup
bireylerin ağızlarına birazcık bal sürerek onları susturuyorlardı.
Ülkede
herkes futbol aşiretine katılmaya çalışıyor, fakat çok zor olan bu işi de maalesef
çok az kişi başarabiliyordu. Hatta bu uğurda bütün bir ömrünü feda edip açlık
ve sefalet içinde ölen azımsanmayacak kadar çok insan vardı. O ülkede herkes,
futbol aşiretine ve liderlerine mahkum yaşıyordu.
Teknolojinin
ilerlemesi ile birlikte yaygınlaşan internet sayesinde, o ülkenin insanları dış
dünyayla tanışma fırsatı yakalamışlar.
Diğer ülkelerde uygulanan Demokrasi yönetim şeklinin insanlara nasıl mutluluk
ve huzur getirdiğini gören bu insanlar, sosyal ağlar üzerinden örgütlenerek bir
ayaklanma başlatmış ve aylar süren mücadelelerinin sonucunda çok kayıplar
vermelerine rağmen futbolun diktatörlüğünü yıkmışlar.
Ülke
insanları, demokratik seçimleri gerçekleştirerek yeni yöneticilerini seçmişler.
Yapılan seçimleri "AJP" (Atletizm ve Jimnastik Partisi) büyük bir oy
çoğunluğu ile kazanmış. Ülke zenginliklerini herkese adil bir şekilde
paylaştıran bu hükümet, bütün aşiretlerin (branşların) kültürlerini rahatlıkla
yaşayabilecekleri ve kendilerini geliştirebilecekleri uygun bir ortamı
oluşturmuşlar.
Azınlık bir
kesimin çoğunluğa yaptığı bu zulüm DEMOKRASİ sayesinde sonlandırılmış, herkes;
eşit, adil ve özgür bir ortamda yaşantısını devam ettirmiş. Bu ülkenin nerede olduğunu
merak ediyorsanız. Hayal kıtasında.
Fırat AKCAN
Spor Sevdalısı bir Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni.