Olimpiyat Fikri Nasıl Oluştu?
Milattan önce 500 yıllarında Zeus onuruna o dönemin sporcuları olarak sayılan kişiler kendi aralarında kısa,orta, uzun mesafe koşular, boks ve güreşin yanında pentatlon yaparlardı.
300 yıl süren bu yarışmalar Roma İmparatorluğunun Yunanistanı fethetmesi ile sonlandırıldı. Yıllar 1982’yi gösterdiğinde Fransız Pierre de Coubertin olimpiyat fikrini tekrar ortaya attı. Çeşitli konferanslarda konuşmalar gerçekleştirdi. Bu çalışmalar meyvesini verdi ve Uluslarası Olimpiyat komitesi olimpiyatların tekrar başlayacağını duyurdu.
1896 ATİNA OLİMPİYATLARI
Aslında Fransız Pierre de Coubertin ilk olimpiyatların Paris’te olmasını istiyordu. Ancak olimpiyat komitesi kendi varlık gerekçesine uygun olması bakımından ilk hakkı Yunanlılara tanıdı ancak Colbertin’i de kırmadılar. Çünkü ikincisi de Paris’te düzenlendi
Atina’daki ilk olimpiyatlara 14 ülkeden 241 sporcu katıldı. 9 farklı branşta 43 yarışma düzenlendi. Amerikalı James Connoly üç adım atlamayı kazanarak modern zamanların ilk olimpiyat şampiyonu oldu. Yunanlıların ise gözü maratonda idi. Spyridon Louis ile de bu dalda zirveye çıkmayı başardılar. Üstelik rakiplerine neredeyse 8 dakika fark atmayı başararak. Madalya sıralamasında ise 11 altın, 7 gümüş ve 2 bronz madalya kazanan Amerika Birleşik Devletleri zirveye otururken, Ev sahibi Yunanistan 47 madalya ile en çok madalyayı kazanan ülke olsada altın sayısı 10 olduğu için ikinci sırada yer aldı. Üçüncülük basamağını ise 6 altın, 5 gümüş, 2 bronz ile Almanya aldı.
Göze çarpan sporcu; ALFRED HAJOS
Babasının Tuna nehrinde boğulması genç Hajos’u çok etkilemişti. O anları gözünün önünden atamayan Hajos dünyadaki en iyi yüzme sporcusu olmaya karar vermişti. 1896 yılında ise bu fırsatı elde eden Alfred 100 metre ve 1200 metre yüzme yarışmalarında altın madalya kazanmayı başardı ve bunu babası için gerçekleştirdiğini belirtti.
1900 PARİS OLİMPİYATLARI
Paris’teki ikinci olimpiyatlara 24 ülkeden 997 sporcu katıldı. Sporcular, 18 farklı spor dalında 95 yarışmada boy gösterdi. Paris Olimpiyatları Dünya Fuarı'nın bir parçası olarak Fransa’da gerçekleşti. Olimpiyatlarda az sayıda da olsa ilk kadın sporcular da rekabet etmiştir. Ayrıca golf ve tenis gibi sporlar da ilk kez Paris’te yer almıştır. Durarak yüksek atlama, durarak uzun atlama, durarak 3 adım atlama da Amerikalı Ray Ewry birgünde 3 madalya birden kazanmayı başardı. İlk kadın olimpiyat şampiyonu ise Büyük Britanyalı sporcu Charlotte Cooper oldu. Tek kadınlar teniste şampiyonluğa ulaşan Cooper tarihe adını altın harflerle geçirmeyi başardı. Cooper karışık çiftlerde de zirvede yer almayı başararak altın madalya kazandı.
Fransa ev sahipliği yaptığı olimpiyatlarda 26 altın, 41 gümüş, 34 bronz madalya ile zirvede yer alırken ABD 19 altın, 14 gümüş, 14 bronz ile ikinci sırada yer aldı. Sahnenin 3. basamağında ise 15 altın, 6 gümüş, 9 bronz ile Büyük Britanya yer aldı.
Göze çarpan sporcu; ALVİN KRAENZLEİN
Tek bir olimpiyatta 4 altın madalya birden kazanan Kraenzlein tarihe adını altın harflerle geçirdi. 60 metre kısa sprint, 110 metre engelli, 200 metre engelli ve uzun atlamayı kazanmayı başardı. Dişçilik bölümünden mezun olan Kraenzlein diş doktorluğu yerine her zaman atletizm ile ilgilenmiştir.
1904 ST. LOUİS OLİMPİYATLARI
Amerika Birleşik devletlerindeki tarihin 3. olimpiyatlarına 12 ülkeden 651 sporcu katıldı. Sporcular, 17 farklı spor dalında 91 dalda yarıştı. Yine bir Dünya Fuarı'na denk getirilen olimpiyatlar yaklaşık 5 ay sürdü. Sadece 42 yarışmaya ABD dışından da sporcuların rağbet göstermesi Dünya Fuarı tarihlerinde olimpiyat düzenlenmesi fikrini zayıflattı. Sol bacağı tahta olan Amerikalı Jimnastikçi George Eyser 6 madalya birden kazanarak organizasyona damga vurdu. İrlandalı Thomas Kiely ise bir gün içerisinde 100 metre, 120 metre engelli, 800 metre yürüme, 1600 metre, yüksek atlama, uzun atlama, gülle atma, ağırlık fırlatma, sırıkla atlama, çekiç fırlatmayı tamamlayan ilk sporcu olmayı başardı. Çok fazla Birleşik Amerikalı sporcunun yarıştığı olimpiyatlarda ABD 79 altın, 83 gümüş, 80 bronz ile zirvede yer aldı. Almanya ise 4 altın, 4 gümüş, 5 bronz madalya ile 2. olurken, Küba 4 altın, 2 gümüş, 3 bronz madalya kazanarak 3. basamakta kendine yer buldu.
Göze çarpan sporcu; MARTİN SHERİDAN
Sheridan, disk fırlatma sporunda olimpiyat tarihinin eşi benzer görülmemiş bir sporcusu oldu. 1904 ve 1908 olimpiyatlarında altın madalya kazanan Martin, kendine ait fırlatma tarzı ile de iz bırakmayı başarmıştır. 1900-1911 yılları arasında 15 kez dünya rekoru kırmayı başarmıştır.
1908 LONDRA OLİMPİYATLARI
4. Olimpiyat Oyunlarına ev sahipliği yapan İngiltere'nin başkenti Londra'ya 22 farklı ülkeden 2008 sporcu geldi. Sporcular, 22 spor dalında 110 yarışmada boy gösterdiler. Olimpiyatlara ev sahipliği yapan White City Stadyumu koşu pisti, yüzme havuzu, dalma platformuna sahipti. Bu olimpiyatlarda kadınların katıldığı spor dalları da artış gösterdi. Dorando Pietri, maraton yarışı esnasında ters yöne doğru koştu ve yere düştü. Yetkililer Pietri'ye yardımcı oldu ve yarışı bitirmesini sağladı. Bu çabasından dolayı tüm stat İtalyan sporcuyu ayakta alkışladı. Amerikalı Ray Ewry, Paris olimpiyatlarının ardından Londra'da da sahne alarak 2 altın madalya kazanmayı başardı. Londra'daki olimpiyatlarda madalya tablosunun en üst basamağında 56 altın 51 gümüş 38 bronz ile Büyük Britanya yer aldı. 2. basamakta 23 altın 12 gümüş 12 bronz ile ABD yer alırken, 3. sırada 8 altın 6 gümüş 11 bronz ile İsveç konumlandı.
Göze çarpan sporcu; OSCAR SWAHN
İsveçli atıcı Shawn 1908 Olimpiyatları'na katıldığında 60 yaşını geçmişti. Hareketli hedef vurma dalında altın madalyayı kazanan Swahn, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra olimpiyatlara geri dönerek 72 yaşında gümüş madalya kazanarak tarihe çarpıcı bir şekilde ismini yazdırmayı başardı.
1912 STOCKHOLM OLİMPİYATLARI
Birinci Dünya Savaşı'ndan önce gerçekleştirilen son olimpiyat Stockholm’e 28 farklı ülkeden 2407 sporcu katıldı. Sporcular, 14 farklı spor dalında 102 yarışmada boy gösterdi. Şu ana kadar gerçekleştirilen en kusursuz olimpiyat olan Stockholm sonraki olimpiyatlar için rol model oldu. Teknolojik aletlerin sporun içine adapte edilmesi branşları daha kolay çözümlenebilir hale getirdi. Foto-finiş, kronometre, elektronik zaman ölçer ilk defa İsveçteki olimpiyatlarda kullanıldı. Jim Thorpe’nin pentatlon ve dekatlonu açık ara farkla kazanmasının ardından İsveç kralı Thorpe için dünyadaki en büyük atlet benzetmesinde bulundu. Ev sahibi ülkenin zirvede olması geleneğide İsveçte bozuldu. Atina olimpiyatlarında Yunanlıların daha fazla madalya kazanmasına rağmen daha az altın aldığı için ikinci olması kaderini İsveçte kendi evinde yine ABD'ye karşı yaşadı. Birleşik Amerika 25 altın, 19 gümüş, 19 bronz ile 63 madalya topladı ve ilk sırada yer aldı. İsveç ise 24 altın, 24 gümüş, 17 bronz ile 65 madalya elde etmesine rağmen ikinci sırada yer aldı. Birleşik Krallık 10 altın, 15 gümüş, 16 bronz ile 41 madalyayı boynuma geçirdi ve 3. sırada kaldı.
Göze çarpan sporcu; JİM THORPE
Olimpiyatlarda atletizmdeki başarıları ile öne çıkan Thorpe, basketbolun alt liglerinde para karşılığı yer aldığı ortaya çıkınca tüm madalyalarına veda etmek zorunda kaldı. Ancak Olimpiyat komitesi 1982'de kararından vazgeçti ve Jim Thorpe'ye madalyalarını iade etme kararı aldı. Ancak Thorpe çoktan vefat ettiği için madalyalar ailesine teslim edildi.
1920 ANTWERP OLİMPİYATLARI
Birinci Dünya Savaşı sebebi ile 1916 yılında olimpiyatlar düzenlenmedi ve 1920 yılında Antwerp’teki olimpiyatlara 29 ülkeden 2626 sporcu katıldı. 22 spor dalında 154 yarışma düzenlendi. Birinci Dünya Savaşı'nda ittifak grubunda yer alan ülkelerin sporcuları olimpiyatlarda kendilerine yer bulamadığı Antwerp'te sporseverler, halat çekme, 3000 yürüme gibi sporları son kez izlediler. İtalyan sporcu Nedo Nadi, eskrimde 5 altın toplayarak bir rekora imza attı. 1920 Belçika Olimpiyatları'nda ABD; 41 altın, 27 gümüş, 27 bronz ile tekrar zirvede yer aldı. 19 altın, 18 gümüş, 24 bronz kazanan İsveç ikinci, 15 altın, 15 gümüş, 13 bronz madalya kazanan Büyük Britanya ise 3. basamakta yer aldı.
Göze çarpan sporcu; SUZANNE LENGLEN
Fransız Lenglen, tüm zamanların en büyük kadın tenisçilerinden 1920 Olimpiyatları'nda altın madalyanın sahibi olan Suzanne, 1919-1926 yılları arasında ise sadece bir karşılaşmadan mağlup olarak ayrıldı.
Okuduğunuz için teşekkür ederim, serinin devamında görüşmek dileğiyle.