Hürriyet yazarı Nuran Çakmakçı, 'İşte okulların yeni sınav planı' başlığıyla yayımlanan yazısında Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un "Sınavlar iptal olmadı, ertelendi" ifadesine değindi.

Bu sözlerin ardından bakanlığın senaryolarının neler olabileceğini araştırdığını belirten Çakmakçı'nın edindiği bilgiler şöyle:

Kontrollü yüz yüze sınav
"Okulların bir kısmı yüz yüze yazılı sınavlarını tamamladı, bir kısmı başladı devam edemedi, bir kısmı ise daha hiç başlamamıştı.

Bakanlık, 'mihver' ders denilen Türkçe, matematik, sosyal bilgiler, fen bilgisi, kimya, fizik, coğrafya, Türk dili edebiyatı, geometri gibi ana alanlarda öğrencileri yılbaşı sonrası okula davet ederek kontrollü bir şekilde yüz yüze yazılı sınava almayı planlıyor.

Seyreltilmiş takvim ve sınıf
4 Ocak'tan itibaren okullar açılmasa da yazılı sınav yapmayan ve öğrencilerine sınav notu vermeyen okullar seyreltilmiş takvim ve seyreltilmiş sınıfla yüz yüze yazılı sınavları yapacaklar. Okullar sınavlarını önceden bir haftada yaparken, bunu 3-4 haftaya yayabilecek ve öğrencileri küçük gruplar halinde okula çağıracak.

Burada amaç her öğrencinin birinci dönem mutlaka yazılı bir notunun olması. İlköğretimde olmasa da ortaöğretimde müzik, beden eğitimi gibi uygulamalı derslerde önceden sınav nasıl yapılıyorsa bu dönemde de aynı şekilde yapılacak. Yani okul isterse bu dersler için de öğrencileri okula çağırarak yüz yüze sınava alabilecek.

Tek sınav yeterli olacak
Buna göre 4. sınıftan itibaren her dönem için iki not olması kuralı salgın nedeniyle bozuldu. Birinci dönem için bir not yeterli görülecek. Bakanlık, geçtiğimiz günlerde bu yıla özgü bir ek genelge ile yönetmelikte değişikliğe gitmişti.

Söz konusu ek genelgeyle okullar temel eğitim ve ortaöğretimde duruma göre yazılı sınavlar konusunda yetkilendirilmişlerdi. Buna göre temel eğitimde bir çocuğun yıl sonu puanını almak için bir notunun olması yeterli görülmüştü.

Ortaokulda notlarının özellikle LGS'de yerleştirme puanlarına etkili olması nedeniyle adaletin sağlanması için sadece yazılı sınavların notlarının dikkate alınması da planlar arasında yer alıyor. Bu durumda her öğrencinin karnesinde sınav notu ve performans notu olacak. Mazeretsiz sınava girmeyenler o dersten başarısız sayılacak.

Özel okullarda ücret iadesi yok
Bu dönem başında bazı özel okullar uzaktan eğitim yapmış olsalar bile öğrenim ücretlerini belirlenen oranda velilerine iade edeceklerini açıklamışlardı. Bu durumda ücret iadeleri ile ilgili yeni bir dönem daha başlıyor.

Bazı okulların servis ve yemek firmaları ile anlaşmalarını şimdiden bitirdiklerine yönelik duyumlar geliyor. Konuyu sorduğum Türkiye Özel Okullar Dernek Başkanı Nurullah Dal şunları söylüyor:

'Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullarımız uzaktan eğitim yaptıklarından ve bu durum yüz yüze eğitimin yerini aldığından biz de kesinlikle eğitim hizmetimizi tamamlamış oluyoruz. Bu nedenle herhangi bir iade yapmayı düşünmüyoruz. Yoksa bu kurumlar ayakta kalamaz. Ücret iadesi durumunda ciddi öğretmen çıkartmaları söz konusu olur. Veliler yemek ve servis iadelerini alırlar. Ama ana hizmetimiz eğitimde tasarruf olamaz.

2 bine yakın özel okul kapandı
Ancak, sözleşmesinde eğitim ücretini iade edeceğini söyleyen ve söz veren kurumlar eğitim öğretim ödeneğini belli oranlarda yapabilir. Bu, kurumla veli arasındaki anlaşmaya göre değişir.

13 bin 800 kurumdan 12 binlere düştük, yani 2 bine yakın okulumuz kapandı. Çoğunluğu anaokulu. İlk, orta ve lisede 300 binden fazla öğrenci kaybımız var, bunun 200 binden fazlası anaokulu. Geçen yıl 1 milyon 440 bin olan öğrenci sayımız bu yıl 1 milyon 120 binlere düştü. Bu ciddi bir kayıp. Finansal yapısı zayıf olanlar ayakta kalamaz.Aşırı rekabetten dolayı finansal zafiyet var.

Bunlar da öğretmenlere fatura çıkarıyor, veliye çıkarıyor, sektör yara alıyor. Öğretmenlerle bir yıllık sözleşme yapıyoruz. Öğretmenler bu nedenle ücretsiz izne çıkarılamaz. Üye okullarımızın hiçbiri öğretmenlerini çıkarmıyor, hizmetlisini ve diğer çalışanını da aynı şekilde, ödemesini yapıyor.'

LGS ve YKS'de sorular birinci dönemden
Bakanlık yetkililerini düşündüren bir konu da Liselere Geçiş Sınavı (LGS) ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nda (YKS) öğrencilerin hangi dönemden sorumlu olacağı. Masada ağırlık kazanan görüş birinci dönem konuları.

Ancak adayların kısıtlı konudan sorumlu olması da handikap yaratıyor. Bu durumun sınavların ölçüm gücünü düşüreceği de konuşulanlar arasında. Öğrendiğime göre 8'lerin gireceği LGS ve 12'lerin gireceği YKS'de ikinci dönem konuları olmayacak. YKS'de 9,10,11 ve 12. sınıfın ilk döneminin müfredatında yer alan konuların kazanımlarından soru çıkması bekleniyor.

LGS'ye giren 8. sınıfların da ilk döneminin konu kazanımlarından sorumlu olma ihtimali yüksek. Sınavın ölçülebilirliğinin daha güçlü olması için daha geniş kapsamlı olması ve iki dönemi kapsaması gerektiğini belirten uzmanlar bu konu üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Henüz tam olarak karar verilmedi, bu konuda son noktayı Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'la birlikte Bakan yardımcıları ve ilgili genel müdürlükler verecek.

Okullar 25 Ocak'a kadar açılmayabilir
Bakanlık, okulların açılışları ile ilgili senaryolar üzerinde de çalışıyor. 25 Ocak'a kadar okulların kapalı kalması kararının daha ağır bastığı konuşuluyor. Yani birinci dönem, 25 Ocak'ta sona erebilir.

Ancak, hastalıklar ve soğuklar nedeniyle sert geçen şubat ve mart aylarının da riskli olması ile sürenin uzayabileceği ve okulların ikinci dönem başında da açılmayabileceği söylentiler arasında. Bütün bunlara rağmen önlemler alınır ve gerekli koşullar sağlanırsa okullar açılabilir. Ve tabii tüm bunlar salgının seyrine göre değişebilir.

Bu arada öğrenci hareketi durdurulduğu için öğrencilerin nakilleri kapatıldı. Yani devlet okullarından özele, özelden devlete geçiş yapılmayacak. Bu durum özel okulları biraz rahatlatsa da onları zor bir dönem bekliyor."

memurlar.net