Bakan Selçuk, 31 Ağustos'ta açılması daha önceden açıklanan takvim ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un açıklamalarından satır başları şu şekilde;
ÜLKEDE KARMAŞA OLUŞTURACAK BİR ADIM ATMAYIZ
Bizim aslında her kararımız zor. Verilen her karar bir çocuğun geleceği ile ilgili. Bir çocuğun geleceğine dokunuyorsunuz. Ve bu kararı vermenin kişisel bir sorumluluğu yok, ahlaki vicdani sorunu var. Emin olun en küçük kararlar da bile bunu danışalım soralım. Arkadaşlar bununla ilgili risklerimiz nelerdir? Bütün bunları konuşarak almaya çalışıyoruz. Hiçbir çocuğumuzun riske gireceği bir duruma asla müsaade etmeyiz. Çocuklarımızın sıkıntı yaşayacağı bir duruma onları sokarak ülkede karmaşa oluşturabilecek bir adım atmayız böyle bir şey söz konusu olmaz. Bilim Kurulu’na tekrar tekrar danışıyoruz.
Biz meseleyi öyle güçlü tutuyoruz ki, bu tutmamızın sebebi şu; bu bizim dünyada savrulmamızı engelleyecek bir şey. Ben eskiden bir okulun açılma tarihini bir daire başkanı imzalar gönderir kolaydı. Ama bu şimdi tarihi bir karara dönüştü. O yüzden de şuna inansın toplum, böyle bir karar alınırken eğer riskle ilgili durumlarda bir sıkıntı varsa asla bir karar almayız. Toplum buna şiddetle inansın ve verilecek kararı çok büyük bir dikkatle verdiğimize emin olsunlar.
31 AĞUSTOS'TA OKULLARI AÇMAYA HAZIRIZ
Şimdiden 2 ay sonrası için net bir şey söyleyerek hiçbir şeyi bağlamamak lazım. 2 ay sonrasında ne olacağını bilmiyoruz ki.
O yüzden de bu meseleyi bütünsel olarak düşünmek lazım. Biz gerçekten bilim kurulu ile ilişkilerimize baktığımızda öğretmenlerimize illerdeki yöneticilerimize baktığımızda özgüvenimiz yükseliyor. Açmamak gerekiyorsa açmamak ile ilgili gereken yapılır. Açılması gerekiyorsa açmak ile ilgili gereken yapılır. Bizim amacımız okulları açmak. 31 Ağustos’ta okulları açmaya hazırız.
Bizim niyetimiz sonuçta belirli bir riski ortadan kalkması halinde eğitimi devam ettirmektir.
BİLİM KURULU'NDAN AKSİ BİR İSTİKAMET ÇIKARSA OKULLARI AÇMAYIZ
Biz okulda kontrolü ortamdayız. Teneffüste nöbetçisi var vs. Bu çocuklar okulda olmadığı vakit diyelim ki sporda orada burada emin olun daha az kontrol var, okul daha kontrollü bir yer. Buna rağmen Bilim Kurulu’ndan akis bir istikamet çıkarsa okulları açmayız.
Açılması yönünde güçlü bir arzumuz var. İlk kez burada açıklıyorum Sanayii Bakanlığımız ve TSE ile okulun bahçesi kapısının kolu neyse her birinin ulusal standartını çıkardık. Bunun kontrol listeleri hazırlandı kitabı çıktı. Kontrol listeleri oluşturuldu. Her bir okul 2 bin denetmen sayesinde okulun sevk ve idaresini yapacaklar. Mekan mekan her birinin ayrıntısı var. Bizim okullarımızın yüzde 80’ininden biraz fazlası beyaz bayrak için başvurdu. Bu şu demek, ben okulumun standartlarını yerine getirdik.
EĞİTİMDE 4 SENARYO MODELİ
Üzerinde çalıştığımız 4 senaryo var. Biri tamamen açık, biri tamamen kapalı. Biri tamamen kısıtlamasız okulların açılması.
Okulun tamamen kapalı olması da bir senaryo.
İKİNCİ SENARYO
İkinci senaryoda şöyle bir şey var okulun tamamen kapalı olması da bir senaryodur. Online dediğimiz zaman bitmiyor. Somut olarak verdiğimiz kitap online değil başka kaynaklarımız da var. Burada ikinci olarak tamamen kapandığı senaryodan bahsediyoruz.
ÜÇÜNCÜ SENARYO
Üçüncü senaryo şu; bizim belirli günlerde okulu açıp mesela pazartesi Salı günü okulları açtık bir sınıfın yarısı geldi. Çarşamba temizledik Perşembe Cuma günü diğer yarısı geldi. Cumartesi sınav grupları ayrı geldi. Pazar temizledik ertesi gün bir grup tekrar geldi. Seyreltilmiş eğitim diyoruz. Bir günde 8 ders varsa lisede bunun 4’ünü uzaktan 4’ünü yüz yüze vereceğim dersiniz. Ülkemizi biz ilçe ilçe kontrol ediyoruz. Riskli olan 5 ilden bahsediyoruz şimdi. Bu da dördüncü konu. 3 ilde problem var Türkiye’nin geri kalanında yoksa o illere özel uygulama yapılır.
Özel okullarımızın çoğunda ciddi bir boş alan var. Bizim çok sayıda şehrimizde sınıflardaki öğrenci ortalaması 20’nin altında belli bölgelerde yığılma var ama çok az.
Ders sürelerini indirebiliriz. Biz eğer seyreltilmiş olarak bir uygulamaya geçersek gün içerisinde normal eğitimde olduğu gibi çocukları tutmak sağlık açısında risk getirebilir dolayısıyla bazı dersler uzaktan bazıları yüz yüze verilir.
Canlı derste inanılmaz bir alt yapı kuruyoruz. Türkiye’nin tamamında öğretmen canlı ders yapabilir. Biz bazı kısıtlarımız var eksiğimiz var farkındayız. Öğretmen sanki okulda ders işliyormuş gibi okula gelip canlı olarak çocuk onu evden izleyebilir. Belli çocuklarımızın erişimiyle ilgili sıkıntı var. Bunu gidermeye çalışıyoruz. Asgari 4'te 3’ünde erişebilirliğimiz var. 1 milyon öğrenciye canlı ders yapabiliriz.
Biz burada senaryoları konuşuyoruz ya halkımızdan istirhamım şu bu kesinleşmiş bir şey değil, biz her duruma hazırlanıyoruz. Cumhurbaşkanımızın bu bütün verileri gördükten sonra kabinede yaptığı istişarelerle ortaya bir karar çıkıyor ve biz bunu zamanı gelince toplumla şunu yapacağız diye paylaşacağız. Sağlık Bakanımız bir sunum yaptığında bütün bakanlar görüşlerini iletiyorlar. O kadar zor bir sıkışık dönem bu dönemde ufak bir hata yapmak bizi çok üzer. O yüzden de hata yapmadan nasıl yaparız bin kere danışarak yapmaya çalışıyoruz. MEB dakika dakika bu meselenin peşinde. Bu konularla ilgili karar alınırken ortak karar alınacak.
3-5 il için ayrı senaryomuz var. 4. İhtimal olarak hazır şehirlerde şu olursa, benim dün saat 11.00’de bir toplantım vardı sürekli toplanıyoruz ve diyoruz ki her birinizin fikrini merak ediyorum. 81 ilin il müdürü bana dosya gönderiyor. Sonuçta bunları biz inceliyoruz ve her bir ilin işlevsel önerilerini öne çıkararak bu önerilerini değerlendiriyoruz. Yılda biz bunu 2-3 defa yaparken 3 ayda 7-8 defa yaptık.
Daha önce öğretmenlerle çok yüz yüzde gelinmez ama ben 156 bin öğretmenle sanal ortamda evlerine misafir oldum. Bütün zümre öğretmenleri davet ediyoruz. Zümrelerle de toplantı yapacağız. TÜBİTAK olimpiyatlarında başarılı olan lise talebeleriyle de toplantı yaptık.
HAber7