Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinin dünyaya gelen işitme engelli basketbolcu Büşra, AA'ya sporun hayatına kattıklarını anlattı.

Annesinin de işitme engelli olduğunu ifade eden Büşra, "Biz kuzenimle küçükken oyun oynarken babaannem bizden bir şey istedi, o sırada ben etrafa bakınıyorum ama kuzenim istenilen şeyi alıp geliyor, o zaman yengem babama söylemiş 'kızımızı bir doktora gösterelim' diye. Babam böyle bir şey olmasını kabullenemedi. İlkokul birinci sınıfta işitme cihazı kullanmaya başladım." dedi.

 

Biri ikiz 2 kardeşi olduklarını ifade eden Büşra, "Kardeşlerimde işitme kaybı yok. İlkokula başladıktan sonra arkadaşlarımdan uzak, herkesle iç içe değildim. Konuşmuyordum, derslerden biraz geri kalıyordum. Sonra bir gün kuzenimin gittiği basketbol antrenmanlarına onu izlemeye gittim. Kenardan izlerken beden eğitimi öğretmeni, 'antrenmanlara katılmak ister misin?' dedi. Ben de çok mutlu olmuştum, antrenmanlara girdim ve daha ilkokul birinci sınıfta heyecanla antrenman yapmaya başladım. İşte o zamandan beridir basketbola devam ediyorum." diye konuştu.

İşitme Engelliler Kadın Basketbol Takımı Antrenörü Burcu Pelister'in kendisini Çanakkale Ayvacık'a kadar gelip antrenmanını izledikten sonra babasıyla görüşerek milli takıma aldırdığını dile getiren Büşra, şöyle devam etti:

"İlk kez işitme engelliler milli takımı olduğunu duymuştum çok mutlu olmuştum. Çünkü Ayvacık küçük bir yer, sadece işitme engelli olarak kendimi sanıyordum. Sonra milli takım hocaları Afyonkarahisar'daki maça davet etti, orada maça gidince salonun dışına top sesi geliyordu ama konuşma sesi hiç gelmiyordu. Ben kapıyı açtım tribünden içeri girdim, bir de ne göreyim milli takımda herkes işaret diliyle konuşuyor. O gün çok duygulanmıştım çünkü tek kendim böyleyim sanıyordum. Sonra maça girdim beni izlediler, oyunumu beğendiler ve milli takıma seçildim. 2016 yılından beridir milli takımda oynuyorum."

"Dünya şampiyonasından madalya bekliyoruz"

 

İleri derecede 85 desibellik işitme kaybının bulunduğunu ifade eden Büşra, "Konuşmamı çok kitap okuyarak geliştirdim. Milli takım ile ilk başta 2017'de Samsun'da İşitme Engelliler Olimpiyatları'na katıldım. 2021'de İtalya'da Avrupa Şampiyonası'nda dördüncü olduk. En son 2022'de Brezilya'da İşitme Engelliler Olimpiyatları'na katıldık, orada maalesef istediğimiz dereceyi yapamadık. Bu sezon Yunanistan'da dünya şampiyonasında daha iyi şeyler yapacağımıza inanıyorum. Çünkü bu sene her şey çok güzel görünüyor, hocalarımızla iyi çalışıyoruz, elimizden gelenin daha iyisini yapacağız" dedi.

 

Milli takımın kendisine çok şey kattığını belirten Büşra, şöyle devam etti:

"Milli takım sayesinde üniversiteyi kazandım, hayatımı kurtardım. 9 Eylül Üniversitesi'nde engelliler arasındaki yetenek sınavında birinci olarak beden eğitimi öğretmenliğini kazandım. Sınıfta hiç kalmadan mezun oldum. Burcu hocam sayesinde şu an aynı zamanda halk eğitim merkezinde antrenörlük yapıyorum. Hem sporcuyum hem antrenör bu büyük bir avantaj. Burcu hocamın hakkını ödeyemem. Pandemi öncesinde ön çapraz bağlarımdan sakatlandım, o sırada Burcu hocayı aradım çünkü oynadığım takım ilgilenmiyordu. Burcu hoca beni yönlendirdi ameliyatımı oldum, her şey çok güzel geçti iyileştim ve basketbola devam ediyorum. Bu sene dünya şampiyonasından madalya bekliyoruz."

Pelister: "Babasından kız ister gibi milli takıma kız istediğim bir sporcu"

 

İşitme Engelliler Kadın Basketbol Takımı Antrenörü Burcu Pelister, yaklaşık 12 yıldır bu sporcularla çalıştıklarını belirterek, "2011 yılında Ataşehir İşitme Engelliler Lisesi'nde bu göreve başladım, onlarla basketbol takımı çıkardık okullar arası Türkiye şampiyonasına katıldık ve şampiyon olduk. Sonrasında 2012'de Türkiye'de yapılan Avrupa İşitme Engelliler Basketbol Şampiyonası'na katılacak milli takımı kurduk o günden beri de ilgileniyorum." dedi.

Profesyonel bir ekiple takımı çalıştırdıklarını anlatan Pelister, bu sezon dünya şampiyonasına daha iyi hazırlanmak ve madalyayla dönmek istediklerini söyledi.

Milli basketbolcu Büşra Çevik'i takıma kazandırmak için yaptığı çalışmalara yönelik de Pelister, şunları kaydetti:

"Takıma kazandırdığım birçok isim var ama Büşra gerçekten, babasından kız ister gibi milli takıma istediğim bir sporcu. Duyumunu alınca hemen gittim Çanakkale'de köyünde hocasıyla konuştum, sonra babası Kadir amca ile konuşalım. Zaten telefonda uzun uzun anlatmıştım ama 'yok diyordu, uzaklara gitmesin' diyordu, güvenemiyordu. İşitme engelli bir sporcunun gerçekten hayatının kurtulacağı bir organizasyon olduğunu bildiğim için o inançla Kadir amcaya anlattım, ikna oldu sağ olsun. O zaman lise öğrencisiydi Büşra, sonra milli oyuncu olarak üniversiteyi bitirdi. Şimdi benim yanımda yardımcı antrenörlük de yapıyor."