Kalamış'taki Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'nde gerçekleştirilen Yüksek Divan Kurulu toplantısında konuşan Koç, değişim ateşini fitillemek istediklerini belirterek, açıklamaların Türk futbolu için milat olmasını temenni etti.
Trabzonspor'u galibiyetinden ötürü tebrik eden Koç, "Dünkü maç aslında buranın havasını biraz bozdu. Ben Trabzonspor'u tebrik ediyorum. Bizim için iyi bir gece değildi. Sezon başında '11 haftada 30 puanınız olacak' deselerdi, herkes kabul ederdi. Futbolun içinde bunlar var. Yaralı ve sıkıntılı takımlar büyük maçlarda kükrer. 1-0 iken endişemiz yoktu, çeviririz dedik ama 45-47 arasında arka arkaya iki gol yiyince çevirmek zor oldu. Şanssız bir kulübüz. Sakatlıkların aynı mevkide olmaları bu işi zorlaştırıyor. Geçen sene de iyi gidiyorduk. Bir milli maç arası, bir Trabzonspor maçı sonrası işler kötüye gitti ama bunu aklınıza getirmeyin." ifadelerini kullandı.
Hakem kararlarına ilişkin Türk futbolunun bu şekilde devam edemeyeceğini vurgulayan Koç, "İsmail Kartal hocamızın PFDK'ye sevki bizim için bardağı taşıran son damladır. Bunun arkasında o kadar çok olaylar var ki, artık yeter dedik, biz değiştirebilmek için görev süremizin kalan bölümünde her şeyi yapacağımızı, şampiyonluk kadar bu iş için de mücadele edeceğimizi ifade ettik. Çünkü bu artık çığırından çıktı. Devlete çağrı yapıyoruz, oraya, buraya çağrı yapıyoruz kimse kılını kıpırdatmıyor. Kazanırız, kaybederiz, bizim başımıza bir şey gelir ama bir bakmışsınız çarklar dönmeye başlar. Anlamsız olaylar o kadar uzun süre birikir ki bu işi yapanlar hep yapabileceklerini sanar. Sonra bir olay olur ve bütün çatı çöker. Bu çatıyı hep beraber çökerteceğiz." diye konuştu.
Geçen hafta sahalarda enteresan olaylar yaşandığını anlatan Koç, şöyle devam etti:
"Selahattin Baki'nin açıklama yapacağı konular, 10. haftadaki maçlarla alakalıydı. Yaşadığımız talihsiz sakatlıklar nedeniyle açıklamamızı beklettik. İyi ki de bekletmişiz. Çok fazla şey gelişti. 10. hafta oynanan maçlar vardı, Çaykur Rizespor 0-Galatasaray 1, Pendikspor 0-Fenerbahçe 5. Zaten sıkıntılarımız vardı, ilk 7 haftadaki hakem hataları bir sezona bedel demiştik. Pendikspor maçında da Ferdi'ye yapılan hareket var. Sonrasında İsmail Kartal hocamız, maç sonrasında yaptığı açıklama nedeniyle PFDK'ye sevk edildi. Son derece iyi niyetli, saygısızlık barındırmayan bir açıklamaydı. Bu durum bardağı taşıran damla oldu. 31 Ekim Salı günü bir televizyon kanalında Murat Ağırel isimli bir program sunucusu, futbol ve kara para açıklamalarıyla ilgili bir açıklama yaptı. Temiz futbol hepimizi ilgilendirir. Bu iddiaların TFF tarafından ele alınış biçimi bizi ilgilendirir. Bizim birçok başvurumuz var. Aslında oradaki tutumları da buradaki tutumlarıyla paralel. TFF bu programla ilgili 'Bizi bağlamaz' açıklaması yaptı. Sonra İzmir'de 'Hakem çetesi' diye bir haber yapıldı. Bir boşanma haberiydi ama detayı çok fazla. 3 Kasım Cuma günü 27 yıllık yardımcı hakem Kemal Yılmaz, meslekten istifa ettiğini açıkladı. İstifa gerekçeleri, bizim hep işaret ettiğimiz konuları doğrular nitelikteydi. Fenerbahçe'ye karşı kurulan düzenin deşifresiydi. Sadece bu mektup bile, hakemlik müessesini dibinden değiştirecek niteliktedir. Verilen cezalar, atamalar ile hakemlerin özgür, adil karar vermesi engelleniyor diyor."
"Bu son yaşananlar Türk futbolunun Susurluk'u olacak mı?"
Ali Koç, Türk futbolunda son 6 günde yaşanan olayların başka bir ülkede olması halinde orada futbolun tüm dinamikleri değiştireceğini savundu.
Yaşananların görmezden gelinmemesi gerektiğinin altını çizen Fenerbahçe Kulübü Başkanı, şunları aktardı:
"Sadece 6 günde yaşananlar başka bir ülkede yaşansaydı yer yerinden oynardı. Hatta bir tanesi yaşansaydı yer yerinden oynardı, futbolun dinamikleri değişirdi. Bakalım bizim ülkemizde ne olacak? Her zamanki gibi görmezden mi gelinecek, normalleştirilecek mi? Bu son yaşananlar Türk futbolunun Susurluk'u olacak mı? Bunlar, 6 günde olanlar. Bundan önce birkaç senedir olanlar var. Fenerbahçe olarak bu olanlarla ilgili, kasım 2020 yılından başlamak üzere 5 tane başvurumuz olmuş. Kardeşim bir araştırın. 2 tane avantajı var bunun. Gerçekse dibine inersin, dibine indiğin zaman başka konuların da dibine inmiş olacaksın. Gerçek değilse de atıp tutanlar, bunun bir bedeli olduğunu bilecek, buna göre televizyonda daha dikkatli davranacak. Her türlü kazanacaksın."
Lale Orta'nın kendisine VAR kayıtlarını gönderdiğine dair iddialara ilişkin TFF'nin soruşturma açtığını aktaran Koç, "Bu belge dün gelmiş, 'Adana Demirspor-Fenerbahçe arasında oynanan maçın bir pozisyonunun VAR görüntüsü dönemin MHK Başkanı tarafından size gönderildi mi? Yukarıdaki soru dışında söylemek istediğiniz bir şey var mı?' yazıyor. Cumartesi günü yollayıp 3 gün içinde cevap istiyorlar. Göndermezsen de dosya içindeki mevcut delillerle ilerleriz diyor. Ya bırak bana bunu göndermeyi, senin beni çağırıp ifademi alman lazım. Bunu söyleyen kişi gerçekleri o kadar saptırabiliyor ki, böyle yazıyla, 2 soruyla soruşturulacak konular değil bunlar. Ama hiç olmazsa soruşturmalar başlatılıyormuş. Bu etik kurulunun soruşturacağı konu sadece bununla kalacaksa, vay sizin halinize. Ben de 'Tarık Ongun, 2020-2021 sezonunun VAR kayıtlarını vermiş.' diyorum. Bunu da soruşturun." değerlendirmesinde bulundu.
"Biz niye hakemi yenmek zorundayız?"
Ali Koç, ligin 10. haftasında yaşanan hakem kararlarına dikkati çekti.
Diğer tüm hakem hatalarını bir kenara bıraktığını belirten Koç, "Ne hikmetse bu Rize'de hep tek golle kazanılan maçlar yaşanıyor. Hep de birinin lehine oluyor. Hatada bir dağılım olur normalde. (Gazete köşe yazılarının kupürlerini gösterdi) Nasıl oluyor da sistem hep bir takıma çalışıyor? Rakibimiz birçok maçını tek farklı kazanmıştır. Hakem kararlarında skoru etkileyeceklere odaklanıyoruz. Aslında çok daha önemlileri var. Özellikle tek gollü farklarda, verilen verilmeyen fauller, sarı kartlar, skoru etkiliyor, şampiyonluk yarışını doğrudan etkiliyor. Dünkü maç için söyleyeyim, skorla alakalı bir durum değil. 24. dakikada maçı yavaşlatıyor diye oyuncuyu uyarıyorsun, 90'da sarı kart gösteriyorsun. Biz maçlara 8, 10, 12 dakika uzatma koyuyoruz, 'Türkiye'de oynanan futbol süresi, Avrupa'yla aynı' diyoruz. değil. Bugün Fenerbahçe'nin olduğu pozisyon hakemlere rağmen, rakibimizin pozisyonu da hakemler sayesinde demek herhalde abesle iştigal olmaz. Biz niye hakemi yenmek zorundayız? Takım kuracaksın, hakemi yeneceksin, neden?" ifadelerini kullandı.
Kara para aklama ve bahis konusuyla ilgili bir program yapıldığını hatırlatan Koç, şöyle konuştu:
" Alt liglerde inanılmaz bahis oynanıyor. Mesela ben federasyona gidiyorum ve elimde gizli çekilmiş, iki takım yöneticilerinin pazarlık yaptığı görüntü var. Federasyon ne yaparsa doğru yapmış olur, 'Gizli kamera delil sayılmaz' derse mi doğru olur, 'Bunlar ciddi iddialar, bu gizli çekilmiş ama bunu soruşturmam lazım.' derse mi doğru olur. Bu arada videolar bende var. Bana göre programdaki iddialar endişe verici, federasyon 'Bizi bağlamaz' diyor. Seni bağlar arkadaş. 536 passolig kartı var, 4, 5 bin liradan bilet satıyor. Biletlerin hepsi satılmış diyor, statta 3 kişi var. Başka bir maçta da geçen sene 50 bin lira fiyat koymuştu bir takım. Kulüpler bilet satışını herhangi bir şekilde manipüle ederse, TFF bunu soruşturmak zorundadır. Bu sene bir takım, misafir takım taraftarına fahiş fiyattan bilet sattığı için 1.2 milyon lira ceza aldı. Yani TFF'yi ilgilendiriyor bu durum. Küfür eden seyirciyi gözbebeğinden yakalayan e-bilet sistemi, kara para aklama iddialarında TFF'nin sorumluluk sahibi olmadığını yazılı olarak duyurduğu bir komediye dönüşmüştür. Ya ben yalan söylüyorum ya da onlarda bir sıkıntı var. Soruşturun kardeşim, ben sizi itham ediyorum. Temiz futbolu ilgilendiren bir konuda gücünüz yetmeyebilir. Ama devletin gücüne başvurun. Programları ayarlamak için RTÜK'e gitmeyi biliyorsunuz. Bunun için sayın başkan RTÜK'e gidiyor. Futbol bir suç için kullanılıyorsa, sizi sonuna kadar ilgilendirir."
Hakan Ceylan-Leyla Ceylan konusunun özel bir konu olduğunu ancak boşanma davasında Türk futbolunu ilgilendiren birçok durumun bulunduğunu hatırlatan Koç, şunları kaydetti:
"Herhalde buna da 'Boşanma davası, beni ilgilendirmez' diyecekler. Bu boşanma davasının içinde, hanımefendi ve avukatının iddiaları sonuna kadar soruşturulmalı. Ciddi bilgi sahibi olduğum konularla ilgili neredeyse birebir bilgi vermesi de göz ardı edemeyeceğimiz bir unsur. Bu konu çok ciddi bir konudur, doğrudur, bu isimler derhal futboldan men edilmelidir. Biz bunu UEFA'ya, IFAB'a şikayet edeceğiz. Bu Ege bölgesindeki arkadaşlar, UEFA'da maç alıyorlar, 'Sağlık raporunu yollamadık, geciktik' diyerek geriye dönük rapor alıyorlar. Mağdur olmamak için içlerinden bir tanesi, eş olan, 'Ben hallederim' diyerek eski tarihli rapor alıyor. Bu haber çıkmadan çok önce öğrendim ben bunu. Sadece şunu soruyorum, bu 3 hakem sahte rapor aldı mı, almadı mı? Yine mi üstünü örteceksiniz. Futbolun marka değeri sorunları çözerek artırılır. Sahte rapor almaya tenezzül eden adamdan nasıl adil yönetim beklersiniz? Her şeyi bir kenara koydum, dişini fırçalarken aynaya baktığında utanmıyor musun sen? Sayın Büyükekşi, şeffaflık, adil futbol, ne yapacaksınız? Televizyon ve YouTube'da birileri ciddi ithamda bulunuyor, ifadeye çağırılıyor. Siz böyle bu insanları kırdıracak mısınız? Yoksa bunu bir fırsat olarak mı değerlendireceksiniz, göreceğiz. Bu haberde bir sürü şey var. VAR'daki görüntüler var, şaibeli maçlar var, kendi gazetecileri var. Rakibimiz de bu sistemle çalışıyor. Kariyeri biten hakemlerin bir tercih yapması gerekiyordu. Ya hakemlikte devam edecektin ya medyayı tercih edecektin. Artık bu kural yok."
''Daha ne desin adam''
"Daha ne desin adam. Federasyon başkanı olsam, böyle bir açıklamadan sonra, Riva'yı terk etmem, bu işin dibine inerim, bu adamı korumaya alırım. Ama bakalım ne yapacaklar? Fenerbahçe lehine karar verdiğim için cezalandırılıyorum ve mesleği bırakıyorum diyor adam. Ey Fenerbahçe camiası, ayaklanın. Sosyal medyadaki genç arkadaşlar, bir maçtan sonra yemediğimiz hakaret kalmıyor ama bakın neler oluyor. Bir maçta daha bu yaşanmış. Serkan Olguncan, yine yardımcı hakem. Fenerbahçe-Gaziantep FK maçı. Yine hakemi uyararak penaltı verdirtiyor, pozisyon VAR'dan dönüyor. Serkan Olguncan haftalarca maç almıyor. VAR'da malum karakterler, Serkan Tokat, Alper Ulusoy aralıksız maç almaya devam ediyor. Bunu soruyorum, bu gerçeğin altındaki nedeni soruyorum. Hakem camiasındaki Egelilerin başı aslında İstanbullu bir hakem." diye konuştu.
Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Ahmet İbanoğlu için "omurgası zayıf" ifadesini kullanan Koç, "Ben 'Yatarken bizi düşünün, ensenizde bizi hissedin' dedim. Bir araştırma yaptık. İyi bir insan ama omurgası zayıf. O yüzden bir sürekli MHK Başkanı kim diye soruyoruz. Bu arkadaş mevki seviyor. O da Ege bölgesinden. Araştırın bu kişiyi. Kim bunun başı. Tabii ki Tolga Özkalfa ortaya çıkıyor. Bir evvelki MHK kötüyse, onun en önemli iki adımını sen bu MKH'ye getirdin." ifadelerini kullandı.
Eski MHK başkanı Serdar Tatlı'nın görevinden istifasının ardından TFF'ye bir mektup bıraktığını ancak içeriğini kimsenin bilmediğini anlatan Koç, şöyle devam etti:
"Hakemlik müessesesi ve buradaki kişiler, akraba ilişkileriyle ilgili bir rapor olduğu söyleniyor. Depremden sonra kulüpler birbirinin maçlarına gitmeye başladı. Beşiktaş-Antalyaspor maçında ben bu konuyu gündeme getirdim. Böyle bir mektup var mı diye o zamanki genel sekretere sordum, 'Evet var' dedi. Neler yazdığını söyledim, 'Bilmiyorum. O zaman dönemin başkan yardımcısı Servet Yardımcı'ya verdim' dedi. Ancak ne enteresandır ki, mektupta ne yazdığını kimse bilmiyor, kimse de merak etmiyor. MHK başkanı, nispeten dürüstlüğüyle bilinen Serdar Tatlı bir mektup bırakıyor, akraba ilişkileri var diyor. Akraba ilişkileri, torpilli atama demek, başkalarının haklarını yemek demek. İddiaya göre 3 tane hakemden bahsediyor, 'Bu hakemlere kesinlikle maç verilmemelidir.' diyor. Bu isimler ben de var ama telafuz etmeyeceğim. Bilgi güçtür. Bunun etkisi nerede kullanıldığıdır. Sayın Büyükekşi, böyle bir mektubu gördünüz mü? Gördüyseniz içindekileri de biliyorsunuzdur herhalde. Bu mektubu şeffaf şekilde kamuoyuyla paylaşacak mısınız? Adam bıkmış ve mektup bırakmış. Bu kişiler şu anda yoğun maç alan hakemler. Ülke futbolunun ayağa kalkması lazım. Net soru, Sayın TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, bu mektubu gördünüz mü, bu mektupta bahsedilen 3 kişi hala maç alıyor, farkında mısınız?"
Fenerbahçe Kulübü Başkanı, konuştukça daha çok bilgiye ulaştıklarını ve artık kendi istihbaratlarını sağladıklarını aktararak, "Ben mektup bırakıldığını biliyorum. İçeriğiyle ilgili cevap alamadık. Burada bir özür borcum var. Serdar Tatlı'dan sonraki MHK Başkanı Sayın Ferhat Gündoğdu, 8 Mart operasyonu yaptı. Bu operasyona en ağır karşı çıkanlardan birisi de bizdik. Başkanın programında dedim ki 'Galiba haklıymış.' Aradan 3-4 hafta geçti, şimdi 'Net haklı' diyorum ve bu operasyona karşı çıktığım için özür diliyorum. Sayın Ahmet Nur Çebi de zaman zaman bununla ilgili dokunduruyor bize, o da haklı. Sayın Özdemir'in federasyonu bütün hakem sınavlarını kaldırdı. Biz de dedik ki 'Adrese teslim hakemler geliyor. Bari bunlar kalsın.' dedik. Ama haklıymış. '1 dakika bile burada durmaması gerekenler' diye bir laf etti o zaman. Neyi kastettiği de ortaya çıkacaktır." şeklinde görüş belirtti.
"Hadi verin beni mahkemeye"
Eski MHK başkanlarından Oğuz Sarvan'ın akademide çalışmasını eleştiren Koç, şu ifadeleri kullandı:
"Hakemlerin bu öz güvenini daha iyi anlıyorum. Biz dürüstlüğümüzden güç alıyoruz, siz nereden güç alıyorsunuz? Onun için bu konuların üstüne daha iyi gidiyoruz. Ama bu iş böyle gitmez. Ulusoylarla, Ceylanlarla, Gençerlerle, Tokatlarla bu iş gitmez. Hadi verin beni mahkemeye. Benim geldiğimden beri garipsediğim, Burçin Keskin adlı birisi var. Bu kişi ne yapmıyor? 2 kez kovuldu. Bir kulübe yakın olduğu için devamlı itiliyor. Bu kişi hakem akademisine atandı ama açıklanmadı henüz. Alkollü şekilde TFF'nin arabasını pert edip kovuluyor. Başkalarının haberi olmadan kafasına göre iş çeviriyor, atılıyor, bir daha geri geliyor. Kimdir bu arkadaş, önemi nedir? 2 kere kovduğunuz, medyaya haber sızdırıyor diye uyarılan bir adamı, rahat ele geçirilebilir, zayıf karakterde olan birisi. Bu kişi akademide kalmamalı. 2 kez kovulan kişinin ne işi var akademide. Bu adamlar nasıl yeni hakem yetiştirecek?"
İsmail Kartal'ın sevkini kırmızı çizgileri olarak değerlendiren Koç, şunları kaydetti:
"Bir de sevk edilmeyenler var. (Okan Buruk'un Çaykur Rizespor maçının ardından, İsmail Kartal'ın da Pendikspor maçının ardından basın toplantısında görüntüler ekrana yansıtıldı)
Biz şimdi ne yapalım. Bu sadece bir örnek. Soruyorum, hocamı kim sevk etti? Kendi MHK Başkanı'nıza, bırakın bir kadına bir insana edilmeyecek küfürleri 10 binlerce insan ettiği zaman sevk etmediniz, saçma sapan cevaplar verdiniz. Siz kendi MHK Başkanı'nıza sahip çıkamadınız. Benim hocamı kim sevk etti? Federasyon danışmanlarla yönetiliyor. Danışman mı sevk etti? Danışman, federasyon başkanına sorarak mı sevk etti? Resmi hukuk müşaviri mi sevk etti? Kim sevk etti kardeşim? Kime ne mesaj vermeye çalışıyorsunuz. Bir gün bizden birisi federasyona gidip birini tokatladı diye haber çıkarsa kimse şaşırmasın. Son 6 ayı buraya adayacağımı söyledim, ondan sonrası sizin bileceğiniz iş. Destek verin, nefes aldırmayın bu adamlara. Sokakta görürseniz fotoğrafını çekin. Alışveriş merkezinde görürseniz tepkinizi koyun.
2 hakem, birisi Cüneyt Çakır. Kahvaltı yapıyorlar. Ben bu fotoğrafı biliyorum, fotoğrafta bir şey yok. Ama Fenerbahçeliler böyle davranmaya devam edin, nefes aldırmayın bu adamlara. Tabii ki demokratik haklarınız çerçevesinde olsun bu. Biz ancak böyle kazanabiliriz. Dürüstlerin sesi elbette bir gün daha çok çıkacak. Benim bir çağrım oldu, dürüst hakemler top yekün istifa edin. Bu muameleye maruz kalanlar, atamalarla hakkı yenenler, verdiği doğru kararlar nedeniyle baskı yiyenler, istifa edin."
Başkan Koç, eski MHK Başkanı Lale Orta'nın kendisine VAR görüntülerini göndermesi iddiasıyla ilgili, "Bizzat gelen bir şey yok dedik diye dolaylı gitti deniyor. İçiniz rahat olsun, başkana, yönetim kuruluna gelen, bize gelen hiçbir şey yok. Ne kadar yanıltıcı olduklarını size göstereceğim, onun için bizi bu adamlarla aynı cümlede kullanmayın. Belge var dedin, biri Lale Orta’nın bize yolladığı görüntüler. 12 hakemden bahsediyor. Kim bu 12 adam, kim buna bu bilgileri vermiş. Belki aldatmışlar bunu, hemen inanmış. Dolayısıyla ortaya çıkacak. İkincisi Beşiktaş ile ilgili bir şey söylüyor; ben bir profil karakter yapısı çizmeye çalışıyorum." ifadelerini kullandı.
Erden Timur'un çıktığı televizyon programının görüntülerini barkovizyondan üyelere izleten Koç, Timur'un iddialarıyla ilgili şöyle devam etti:
"Bakın 2 yanıt için çıkıyor yayına. Birisi Ali Koç-Lale Orta konusu. Külliyen reddediyoruz. Gazeteci kendisine bir soru soruyor. Bunlar benim karşıma çıksalar, hayat boyu başkanlığı garanti ederim. Çünkü doğruyu söylemiyorlar. Sistem böyle dönüyor, çamuru at, izi kalsın. Allah'tan burada bir gazeteci can alıcı soruyu soruyor. Selahattin (Baki) sen de bir daha saygısızca Alzheimer deme lütfen. Söylediği yalana inananlara ne deniyordu unuttum şimdi. Ben bunu 4 kez dinledim, yanlış mı duyuyorum diye."
"Kendinizi ve MKH Başkanı'nı koruyun dedim"
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mehmet Büyükekşi'ye yönelik açıklamalarda da bulunan Ali Koç, yaşanan sorunların üstünün kapatılarak değil, cesaretle üstüne gidilerek çözüleceğini vurguladı.
Gelinen noktada Fenerbahçe Yönetim Kurulu olarak Büyükekşi'nin iyi niyetini ve adaletini sorgulamak durumunda kaldıklarının altını çizen Koç, şunları söyledi:
"Sizin yaptıklarınızdan dolayı oldu bu. Geçen sezon rakip takım "PFDK Başkanı üzerinde Fenerbahçe formasıyla karar veriyor" diyor. Yeni MKH Başkanı atanıyor, "Fenerbahçeli, Okan Üniversitesi'nde çalışıyor" diyor. Başkana kaç kez, "Benden öncekilerden biri eski Beşiktaş başkanıydı, diğeri Fenerbahçeliydi, ben Galatasaray kongre üyesiyim deyin, kendinizi ve MKH Başkanı'nı koruyun" dedim. Siz bırakın korumayı, kadını çerez ettiniz futbol dünyasına, onun altındaki 2 kişiyi de MHK'de göreve getirdiniz. Defalarca etik kuruluna başvurduk, kılınızı kıpırdatmadınız. Ta ki son Lale Orta-Ali Koç olayına kadar."
Mehmet Büyükekşi'ye Galatasaray'ın şampiyonluk kutlamalarını hatırlatan Koç, sözlerini şöyle tamamladı:
"Şampiyonluk kutlamalarındaki halinizi unutamayacağız. Her yerde adam kupayı verip gidiyor, gelip tepinmiyor. Bu hakemlerin sağlık raporları doğru mu değil mi diye soracak mısınız? Siz federasyon olarak yeni spor kanunuyla ilgili UEFA'dan görüş almadınız. Bir ülkenin futbolunun bağımsızlığını derinden etkileyecek bir spor kanunu geçiyor ama siz görüş almıyorsunuz. Futbolun temiz olmasından başta siz sorumlusunuz. Gerekirse devletin kurumlarını harekete geçireceksiniz. Siz RTÜK'e gitmediniz mi? Orası da devlet. Futbolda nefret tohumlarının önüne geçmek için buraya gittiyseniz, diğer mekanizmalara niye gitmediniz? Siz temiz futbol için sesini yükseltenlere ceza mı vereceksiniz? Bir şey olmamış gibi mi davranacaksınız, yoksa dibine kadar inecek misiniz? Oğuz Sarvan hiçbir titri olmadan akademide devam edecek mi? Burçin Keskin 2 kez kovulup akademide çalışmaya devam edecek mi? Serdar Tatlı'nın mektubu için ne yapacaksınız? Adil düzenden bahsederken şaibeli insanlarla yol yürümeye devam edecek misiniz? Burada hiçbir saygısızlık ve sevgisizlik yok. Ama Türkiye'nin en köklü kulüplerinden birinin şampiyonluk yarışını etkileyecek konuları dile getirmeye mecbur kalması, haberlerle desteklemesi en doğal hakkıdır. Bunları cevaplamak zorundasınız. Temizlik mi, tiyatronun devamı mı? Bu kadar net. Artık niyet olarak sizi de sorgulamak durumundayız. İş dürüstlük sorgulamaya gelirse ok yaydan çıkmış demektir. Adın geçen hakemlerin bir an evvel bu sistemin dışına itilmesi gerekmektedir. Fenerbahçelilere sesleniyorum, kulübünüzü dibine kadar sahiplenin."