Galatasaray'da 30 Nisan günü (yarın) düzenlenmesi gereken seçim iptal oldu.
Kulüp Başkanı Burak Elmas, seçim sürecine dair açıklamalarda bulundu.
Elmas'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"Galatasaray'ın önünü açmak istedik"
"Kamuoyunda büyük algılar yaratılmaya çalışılıyor. Göstermiş olduğumuz nezaket ve sükunet yanlış anlaşıldı. Artık olanları bizim söylememiz gerekir."
"Genel Kurul'da yönetimimiz idari yönden ibra edilmedi. Daha sonrasında sunduğumuz kulüp bütçesi de kabul edilmedi. Galatasaray gibi birçok şubede mücadele eden bir spor kulübünde bütçenin onaylanmaması, kulübü kilitliyor. Olağan Genel Kurul sonrası bir aylık bir süreç var. Biz bunu beklemeden, Galatasaray'ın önünü açmak üzere 23 Nisan ve 30 Nisan'a seçim kararı aldık".
"Genel Kurul tutanağı elimize ulaşmamıştı. Elimize ulaşmayan tutanak gereği 87'ye 22'den karar alınamadı, 28'e 1 maddesinden karar aldık. Sonrasında enteresan süreçler gelişti."
"İstersek seçime girebileceğimiz yönünde karar vardı"
"Profesyonel arkadaşlarımız rutin bir dvenetim olduğunu düşündüler ancak raporun çıkışı ve mahkeme başvurusu sonrası İstanbul Valiliği'nin, hukuki görmedikleri bazı maddeler bulduğunu öğrendik."
"Divan Başkanımız, iki adayı çağırdı ve ilk toplantımızı yaptık. Bu toplantı sırasında, kendilerine mevcut profesyonel Hukuk Departmanı bana bağlı olduğu için, bu savunmanın şeffaf bir şekilde dışarıdan yapılmasının, bu süreçten Galatasaray'ın etkilenmemesi yönünde teklif yaptım."
"Valilik bir istinaf başvurusu yaptı fakat bunu geri çekti. Daha sonra üç farklı üyemiz dava açtı. Sonra bu davalardan biriyle ilgili tedbir kararı alındı. Kulübümüzün komisyonu tarafından itiraz edildi. Çarşamba günü alınan tedbir kararının ardından cuma günü karar kaldırıldı. Bu kararın sonunda, talebimiz olmamasına rağmen seçilme hakkımız konusunda karar verilmiş."
"İstersek seçime girebileceğimiz konusunda bir karar var. Böyle bir talebimiz yoktu."
"Bu kararı bir gün önceden biliyorlardı"
"Adaylarla bir araya gelerek kararı birlikte vermemiz gerektiğini söyledim. Tedbir kalktığı için seçim devam edecekti. Hukuki bir engel olup olmadığını sordum ve herkes, bunun mümkün olmadığını söyledi. Başvuru olsa da böyle bir kararın çıkma olasılığının çok çok düşük olduğu söylendi. Mevcut seçim sürecinin devam etmesi kararı alındı ve biz de bu karara uyduk".
"Bir üyemiz istinaf başvurusu yaptı. Kulüp hukukçularımız, UYAP'ta böyle bir karar olmadığını söyledi. Bu kararı servis edenler her kimse bir gün önceden biliyorlardı."
"Daha sonra bu kararın benim tarafımdan alındığına dair bir kampanya başladı. Bütün bunlar olurken kulübümüze ulaşmış bir karar veya duyumumuz olmadı. Biz, davanın sonucunu bu sabah öğrendik."
"İki başkan adayımız da 21-28 Mayıs'a erteleme talep etti. Bunun dışında da bir tarihi kabul etmeyeceklerini söylediler. Biz, yarın yapılması olası seçimde aday olmayacağımız için hak kaybı yaşamama adına tedbirin kalkması için başvuruda bulunduk ve bu da reddedildi."
"İstifaya gerek yok"
"Tüzüğümüze göre istifa kararı halinde her türlü seçimin bir ay süreci var. Yani hiçbir fark olmayacak. İstifa olursa ne olur? Kulüp başsız kalır. Federasyonu ve yayın sürecinde kulüp başsız kalsa Galatasaray karar alamazdı. Bugüne kadar Galatasaray tarihinde resmen istifa etmiş bir başkan var. Seçimin önünü açmak için istifaya gerek bulunmuyor."
"Galatasaray'da 'tartışılmaz' denilen konuları tartıştırdık ve üyelerimizin bilgisine sunduk. Bu, birçok kişiyi rahatsız etti. Geldiğimizden beri Galatasaray için kurtuluş mücadelesi verdiğimizi belirtmiştik. Ada davası, Riva, Florya konuları, transfer ve menajer dosyalarının paylaşılması dahil her konuda şeffaf davranıp, yapılması gereken maliyet düşürme hamlelerini yapmak üzere yolumuzdan sapmadık ama bunu önlemek isteyen bir kesim oldu."
"İbra olmamamız için mücadele ettiler"
"Bu mücadele Olağan Genel Kurul'da da devam etti. 25 milyon euro ilave gelir yaratmış, 5 milyon euro gider azaltmış, sunduğu bütçeye uymuş yönetimi mali olarak da ibra etmemeye çalıştılar. Maalesef ki benim ibra olmalarını sağlamaya çalıştığım arkadaşlar bu organizasyonu yaptılar. Sonra da bütçeyi onaylamayarak Galatasaray'ı kilitlediler."
"Galatasaray'ı sosyal medya baskısıyla yönetmeye devam edersek, Bankalar Birliği anlaşması dahil çoğu anlaşma imzalanmaz. Galatasaray yönetiminin ibra olmaması için 6 ay çalışan arkadaşlarımız, seçim sürecine ne aday oldular, ne yönetimlerde yer aldılar. İstediklerini alıp bayram tatiline gittiler."
"İlk defa hukuki kaos içine düşmedik. Sayın Adnan Polat döneminde de böyle bir şey oldu. Sayın Mustafa Cengiz yönetiminde de oldu. Onlar ibrasızlığa rağmen oturmayı tercih ettiler. Biz seçimin yapılması için elimizden gelen her şeyi yaptık fakat tüzükteki değişiklik önerisi Genel Kurul'a getirmememiz için dahi baskı yaptılar. İbra olmamamız için klasörlerle disiplin evrakları gelmeye başladı."