mehmetdemirkol @ hotmail.com

Fenerbahçe’de Erol Bulut, iyi gitmeyen şeyleri görüp öncü değişiklik yapmıyor. Değişiklikler hep bıçak kemiğe dayanınca... İç saha sorununda ise tamamen oyunla ilgili sebepleri var. Bunun için Fenerbahçe’nin üçgenler kurup dinamik oynayabileceği bir ön alan pres oyununa ihtiyacı var.

1 Fenerbahçe orta yaparken kimse ön direğe koşu atmıyor, çapraz koşu yapmıyor.

2 Üçüncü bölgeye yerleşmişken öndeki 4 ya da 5 oyuncudan pas gösteren olmuyor. Hareketsiz savunmanın arasında bekliyorlar. 

3 Aynı durumda santrforlara top atıldığında büyük oranda basit top kaybı oluyor. Sırtı dönük oynayabilen santrfor yok. (Samatta büyük hayal kırıklığı)

4 Top takibi yok gibi. Bu yüzden dönen topları kapıp rakibi rahatsız etmek, çalkalamak yok. Bunların sonucunda rakipler nerdeyse sadece 10 kişi eşit uzaklıkta durarak Fenerbahçe’yi durduruyor.

5 1-0 öndeyken takım bütün sağ kanadı boş bırakıp kontra yiyor. 

6 Maçta iyi gitmeyen şeyleri görüp öncü değişiklik yapılmıyor. Değişiklikler hep bıçak kemiğe dayanınca. 

7 Yan top/duran top savunma sorununda hiçbir iyileşme yok.

8 Mesut’un sakatlık öncesi fiziksel durumuyla İrfan’ı karşılaştıralım. Bulut neye göre yedek bırakma kararı veriyor? Hem de bu kadar ihtiyacı varken. 

Lima, Fenerbahçe’yi çok yordu

Yani iç saha sorunu, böyle bilinmez, psikolojik bir durum değil. Tamamen oyunla ilgili sebepleri var. Bunun için Fenerbahçe’nin üçgenler kurup dinamik oynayabileceği bir ön alan pres oyununa ihtiyacı var. İrfan ve Pelkas’ın (dün bitkindi) ceza sahası önünde iki santrforla kare olacağı, beklerin hücuma katıldığı bir oyun lazım. Gustavo stoperlerle defansif işi çözer. Yeter ki takım kompakt kalsın. Çünkü hiç oyunu genişletemiyorlar. Böyle olunca ne önde top yapılabiliyor ne savunma güvenliği oluşuyor. Yeni kadro, alışamadılar vs. kabul ama bunun için ortaya bir plan koymak lazım. Ki bu planı içeride çok az görebildik. Özcan Bizati böyle bir rakip için ne planlaması gerektiğini biliyordu. Bunu da yaptı. Şansı ilk isabetli şutlarında 2. golü bulmuş olmaları. Ancak sonrasındaki kontra girişimleri gerçekten etkiliydi. Özellikle Lima, Fenerbahçe’yi çok yordu.